Çok kültürlü sanatın adresi; Maxim Tiyatrosu

Bireysel yeteneklerinizi keşfetmeniz ve insanların beğenisine sunmanız için profesyonel oyuncu olmanıza gerek yok. Bunun için biraz cesaretli ve istekli olmanız yeterli. Oyunculuk konusuda size gerekli olan tüm olanakları ise Maxim Tiyatrosu sunuyor.

Kültürel yönüyle birçok zenginlik içeren Maxim Tiyatrosu, faaliyetlerini Zürich`te yürütüyor. Bünyesinde, eğitimli oyunculardan amatörlere kadar bir çok tiyatrocuyu barındıran Maxim, aynı zamanda  kültürel farklılıklar için bir „ses” işlevi de görüyor.

Maxim Tiyatrosu`nun kuruluşu 2006`yılında, 20 kişilik bir oyuncu kadrosu ve 3 ayrı grup ile gerçekleşmiş. Şu an ise 60 kişilik bir kadro ile, 5 ayrı gruba erişmiş durumda. Kadın, Gençlik, Aktüel, Ritüal, Aksiyon şeklinde nitelendirilen bu çalışma gruplarının üyeleri, tiyatro konusunda eğitimli yönetmenler tarafından desteklenerek sahne alıyor.

Maxim Tiyatrosu ie ilgili merak ettiklerimizi, ilk olarak Tiyatro sorumlusu Claudia Flütsch`a sorduk.

Farklı kültürlerle tiyatro yapmak nasıl?

Farklı kültürlerle çalışmak güzel, İsviçreliler ve göçmenler birlikte oynuyor burada. Bir çok insan hisleriyle oynuyor ve ifade edemediklerini bazen kendi dillerinde de söyleyebiliyorlar. Dilinden dolayı tiyatro yapamayan profesyonel tiyatrocular da burada bir şeklide tiyatro yapma olanağına erişiyor.

Çalışma şeklinizi anlatır mısınız biraz?

Bünyemizde 3 yönetmenimiz var. Bunlar her yıl yeni bir konu üzerinde çalışıp oyun çıkarırlar ve oynanacak oyunlara, oyuncularla birlikte karar verirler. Buradaki gruplar   araştırmalarını kendileri yapar ya da insanlarla konuşarak ortaya bir konu çıkarırlar. Gerçek yaşamda alınıp uyarlanan her bir oyunun hazırlığı 8-9 ay sürüyor diyebilirim.

Nasıl bir etki yaratıyor tiyatro?

Tiyatro oynayarak başka insanlarla tanışıyorsunuz Sonra karşılıklı güven ortamı oluşuyor. Bu bir grup çalışması sonuçta. Özel arkadaşlıklar da ortaya çıkabiliyor.

Maxim oyuncuları; Carine ve Newroz

Maxim le ilgili merak ettiğimiz diğer konuları oyuncularla da konuştuk. Bu kapsamda  Carine Kapınga ve Newroz Baz`la biraraya geldik. Carine Kapınga ve Newroz Baz, farklı ülkelerden gelmelerine rağmen, tiyatro sevgisi onları bir çatı altında buluşturmuş.

Carine Kapınga

Carine Kapınga, Kongo`dan geliyor ve yaklaşık 3 yıldır isviçre`de yaşıyor. Daha önce kendi ülkesinde de tiyatro faaliyetleri yürüten Carine, Belçika, İtalya ve Şili`gibi ülklerde sahne almış. 1 yıl önce, Maxim Tiyatrosu ile tanıştığını söyleyen Carine şöyle devam ediyor; „Maxim`le yeniden başladım tiyatro çalışmalarıma ve su an „Schweizer Helden““isimli bir filmde oynuyorum. Maxim, tiyatro yapmak isteyenler için oldukça iyi olanaklar sunuyor. Almanca bilmeseniz de hareket ve bedeninizle tiyatro yapabilirsiniz, süper buluyorum burayı. En azından kendi yeteneklerim doğrultusunda, ülkemden esintiler sunabiliyorum.“

Newroz Baz  ise 5 yıldır İsviçre`de yaşıyor ve 13 yasından bu yana tiyatro ile uğraşıyor. Yeşim Ustaoğlu`nun Güneşe Yolculuk ve Zara filmlerinde de rol alan Newroz, İsviçre`de bulunduğu süre zarfında, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü`nün Sinema dalında, yüksek lisansını tamamlamış. Yüksek lisans tezinin konusu ise Maxim Tiyatrosu.

Newroz Baz

Newroz`un Maxim`le tanışması bir arkadaşının önerisiyle oluyor. Şöyle devam ediyor Newroz Baz; „ Bana bundan bahsetti, sonra dikkatimi çekti tabii. Gittim görüştüm oradakilerle, farklı kültürlerden insanlarla tanıştım. Doğaçlamalar yaparak başladım. Maxim`le birlikte tiyatro faaliyetlerim canlı kaldı. En azından tiyatro ortamıdan ve duygusudan uzak kalmadım. Bir oyuncu oynamadığı sürece yeteneği koreliyor.“

Son olarak „Maxim, İsviçre`de  kültürel bir hareketin önemli adımlarından biri olabilir“ şeklinde tamamlıyor sözlerini Newroz.