Federal Hükümet yarın, önümüzdeki birkaç ay içinde büyük etkinliklerin yeniden gerçekleşebilmesinin koşullarını yaratma konusunda kantonlara bir dizi öneride bulunacak. Kantonların konu ile ilgili olarak, 5 Mayıs’a kadar görüş bildirmeleri gerekiyor.
Organize sektörü gündeme getirilen bu tartışmadan mutlu olurken, pandeminin daha fazla yaygınlaşmasından da korkuluyor.
Ancak aşılama kampanyasındaki ilerlemeler ve vaka sayılarındaki durağanlık olumlu olarak değerlendiriliyor.
Federal Hükümet’in önerisine göre; etkinliklerin sıkı koruma konseptlerine uygun olmaları gerekirken, etkinliklere yalnızca aşılanmış, negatif test sonucu edinmiş ve Korona’yı atlatmış kişiler katılabilecek.
Üç adımdan oluşan bu gevşeme planının detayları şöyle;
Birinci aşama
Mayıs ortası gibi erken bir tarihte, yani üç hafta içinde, kantonlar bin ziyaretçiye kadar olan etkinlikler için özel izinler verebilirler. Bunun temel amacı, koruma konseptlerinin işe yarayıp yaramadığını belirlemek. Etkinliklere giriş alanında; aşı ve test sertifikalarının kontrolü yapılacak. Alana sadece kriterlere uyanlar alınacak.
İkinci aşama
İkinci aşama 1 Temmuz’dan itibaren gündeme gelecek. Bu aşamada, 5 bin kişiye kadar olan etkinlikler mümkün olabilecek. Kantonlar bu etkinlikleri onaylarken dikkate almaları gereken koşullar hala geçerli olacak.
Üçüncü aşama
1 Eylül’de başlaması planlanan üçüncü aşama için, kantonlar 10 bin kişiye kadar olan etkinliklere izin verebilecekler. Ancak burada da salgın durumu belirleyici olacak. Olumsuz gelişmeler yaşanması durumunda, kantonlar verilen izinleri kısa sürede geri çekebilecekler.
Zararları kim karşılayacak?
Salgın nedeniyle kısa sürede iptal edilen etkinlikerin zararı kısmen karşılanabilecek. Federal Ekonomi Sekreteryası (Seco), bu kapsamda 1 Haziran’dan itibaren şu düzenlemeleri öneriyor;
Resmi bir bildirim nedeniyle iptal edilen etkinliklerde organizatörler, ödenmemiş maliyetlerini Federal Hükümet’ten ve kantondan üç koşul altında geri alabilecekler;
İlk olarak, etkinlik için bir kanton izni bulunmalıdır. İkincisi, etkinlik kantonun belirlediği koruyucu önlemler dahilinde yapılmalıdır. Üçüncüsü ise, Federal Hükümet’in maliyetleri paylaşması için, bunun “kantonlar arası öneme sahip” bir etkinlik olması gerekir.
Her üç koşul yerine getirildiğinde, Federal Hükümet, yarısını kantonun üstlenmesi şartıyla, ödenmemiş maliyetlerin yarısını ödeyebilecek.
Sektör temsilcileri ne diyor?
Federal Hükümet’in önerdiği bu modelde kantonların oynadığı kilit rol, birçok sektör temsilcisi için sorun teşkil ediyor.
Zorluk yardımı fiyaskosunun kendini tekrar edeceğinden korkan sektör temsilcileri, kantonların çıkardığı engeller nedeniyle yardım alamayacakları kaygısı taşıyorlar.
Federal Hükümet’in destek için ne kadar para ayıracağı da belirsizliğini koruyan bir başka etken.
