Mustafa Atıcı

Federal Parlamento Milletvekili

Bilim, Eğitim ve Kültür Komisyonu Üyesi

16 Mart`tan bu yana hepimiz olağanüstü bir durum yaşıyoruz. Adeta krizden etkilenmeyenimiz kalmadı.

Tarihçiler, filozoflar, ekonomistler, sendikacılar dahil olmak üzere her alandaki yorumcular Korona öncesi ve sonrası tartışmalar yürütmemiz gerektiğini söylüyorlar.

Burada beni en fazla meşgul eden ve giderilmesinin zor oldugunu düşündüğüm konu eğitim ve eğitim alanında yaşanan sıkıntılar.

Korona krizinden dolayı evde kalıp, dijital ortamda eğitim görmek zorunda kalan öğrencilerin durumu birçok aileyi zor durumda bırakıyor.  Kriz, zaten eşit olmayan eğitim imkanlarındaki uçurumu ve eğitimdeki fırsat eşitsizliğini daha da derinleştiriyor.

Bu durum, siyasi olarak en fazla takip ettiğim konuların başında geliyor. Son iki haftadır zamanımın ciddi bir kısmını Korona krizinin eğitim üzerindeki olumsuz etkilerini araştırmak ve bunları Federal Parlamento`da üyesi olduğum Bilim, Eğitim ve Kültür Komisyonu`nun üyeleri ile değerlendirmekle geçti.  Aynı zamanda aileler ve öğretmenler ile de düzenli bilgi alışverişi içindeyim.

Bu çalışmalar ışığında, ev merkezli yapılan dijital eğitimin yarattığı sorunları daha iyi anladım. Bu sorunları şöyle sıralayabilirim;

• Her öğrencinin evinde rahat ders çalışabileceği bir odası bulunmuyor. Bazı ailelerde, üç çocuk aynı odada kalmak zorunda. Bazı ailerde ise bilgisayar bulunmuyor ya da internet bağlantıları yok.
• İsviçre’nin eğitim sistemini tanımayan, bu ülkeye sonradan gelmiş ve dile hakim olmayan ailerin, evde ders konusunda çocuklarına yardımcı olma imkanları bulunmuyor.
• Her ders konusunun dijital içeriği yeterince mevcut değil. Dolayısı ile konuyu tam anlamayan bir öğrenciye, ailenin dijital ortamda destek olma imkanı çok zor.
• Her öğretmen teknik dijital bilgiye vakıf değil. Her okulun teknik alt yapısı veya İT bölümü bulunmuyor. Dolayısı ile çocuklara acil, derme-çatma içerikli bir eğitim programı sunuluyor.

16 Mart’tan 19 Nisan’a kadar tatil edilen eğitim yılı ile ilgili son bilgiler;

19 Nisan’a kadar tatil edilen okulların tekrar ne zaman açılacakları Korona krizinin gelişimine bağlı. Dolayısı ile şu anda birşey söylemek imkansız. Ancak birçok kanton önümüzdeki hafta bu konuda bilgilendirmeler yapacak. Şu ana kadar olan bilgiler, 19 Nisan`da da okulların açılmayacağı yönünde.

İsviçre`de dokuzcu sınıfa kadar olan temel eğitim kantonların yetki alanına giriyor. Dokuzcu sınıftan sonra devam eden okullar ve meslekler için çoğunlukla Federal Hükümet kararları geçerli.

Dokuzcu sınıfa karar olan eğitim düzeyinde sınavlar ve karne notu ne olacak?

Baselland Kantonu 16 Mart’tan itibaren, dokuzcu sınıfa kadar olan okullarda sınav yapılmayacağını, bu senenin not ortalamasının Ağustos 2019- 16 Mart 2020 tarihleri arasında yapılan sınav sonuçları baz alınarak karnelerin düzenleneceğini belirtti. Diğer kantonlar, sınavlar ve karne notu konusundaki kararlarını 19 Nisan’a kadar verecekler.

Eğitim yılı nasıl işleyecek?

Federal yapıya bağlı olan 26 kantonun eğitim bakanları, 2 Nisan’da açıkladıkları kararlara göre, okulllar bu yıl  önceden belirtilen tarihlerde kapanıp açılacak.  Dolayısı ile yaz tatil dönemi bütün kantonlarda aynı olacak. Kesin olan, her öğrenci içinde “Korona“ ibaresi olan birer karne alacak.

Eğitim yılı ile ilgili henüz kesinleşmemiş ve değişebilecek olan bilgiler mevcut. Buna göre; şu anda okula giden ve meslek yapan gençlerin sene kaybetmemeleri için; dokuzuncu sınıftan sonra devam eden meslek bitirme, lise bitirme, bu okullara eşdeğer veya üstü olan eğitim birimleri için, eğer Korona krizi Mayıs’in başında artarak devam etmezse sınavlar yapılacak. Bu konuda da, önümüzdeki iki hafta içinde Federal Hükümet’ten bir cevap alacağız.

Önergeler

Bu ve benzeri sıkıntıları gidermek için 15 Nisan’da toplanacak olan Bilim-Eğitim ve Kültür Komisyonu’nda şu  önergeleri sunacağım;

• Federal Hükümet’in 26 kanton için bir digital yapısal programı destekleyip uygulaması,
• Her öğrencinin, Korona krizinden bağımsız olarak dijital ortamda eğitim alabilmesi için teknik araç-gereçlere sahip olması,
• Okullarda birer İT bölümünün olması ve öğretmenlerin İT eğitimi almaları,
• Korona virüsü nedeniyle alal acele oluşturulan yarım yamalak kısa bir müfredat sonunda sınav veya karne değerlendirmelerinin yapılmaması. Yapılacak olan değerlendirmeler, hiçbir kuşkuyu yer vermeyecek şekilde, herkesin eşit şartlara sahip olabileceği bir anlayışla yapılmalıdır.

Bu taleplerimizi içinde bulunduğumuz kurumlarda, basında, verdiğimiz önergelerde, kantonların eğim bakanları ile yaptığımız yazışmalarda, okul yöneticileri ve öğretmenler ile diyaloglarımızda ısrarla dile getiriyoruz.

İsviçre`de zaten eşit olmayan eğitim imkanlarının yerine getirilmesi için, Korona krizi sonrasında daha çok mücadele etmemiz gerekecek.

Sizlere, sevdikleriniz ve ailenizle bilrlikte geçireceğiniz sağlıklı zamanlar diliyorum.