İsviçre’de yaşayan Türkiyeli yazarlardan yeni kitaplar

Çeşitli yayınevleri tarafından basılan kitaplar internet üzerinden edinilebilir. Kitaplara dair detaylar şöyle;

Albenili Kelebek

İsmail Güner’in Albenili Kelebek isimli kitabı, Gece Kitaplığı Yayınları tarafından okurların beğenisine sunuldu.

İsmail Güner’in daha önce Dağın Öteki Yüzü Işkın, Kal, Savrulan Çıngı isimli kitapları yayınlanmıştı.

Albenili Kelebek isimli Kitabın tanıtım bölümünde şu ifadelere yer veriliyor;

“Bugüne kadar rastladığım insanlardan sadece ama sadece bir tanesi üzerimde etki bırakmıştır. Aradan aylar, yıllar geçtiği halde bir türlü etkisinden kurtulamadım. Ne zaman yabanıl yalnızlığımla baş başa kalsam, Işın Bey’in yaşadığı çağa ayak uyduramayan derin düşünceli haletiruhiyesi, zihnimi uzun süre tesiri altına alır, kırılgan yapısı gözlerimin önünde canlanıveriyor. Bir yandan her gün etrafımızda yüzlercesini gördüğümüz; hiçte önemsemediğimiz sıradan kimseler gibi biriydi. Çok dikkatlice bakınca hiçte sıradan birine benzemiyordu; hayatın tüm zorluklarına göğüs germiş, feleğin çemberinden geçmiş derin bilgiye haiz bir insan görünümü sergiliyordu. Hayatın keşmekeşliği içinde, popüler kültürün insanları afyonladığı bir dönemde, böyle bir insanın varlığı; evrensel değerleri önemseyen kimselerin dikkatinden kaçmazdı… Hâlbuki dünya varsılına tama eden ve bilinçaltı başkalaşıma uğratılmış, kendine göre bir kimlik formülüne tabii olmuş; doğası kirletilen evrende ruhsuz ve hissizleşen kimseler arasında hakkaniyetli tutum duruşunu koruyarak nasıl bir yaşam sürüyorlar? Hangi duygu ve mantıkla karar alıyorlar? Fakat bunu zihnimizden geçirirken sadece o kimselerin dışına odaklanırız; onların da kolektif bilinçaltında zengin bir alma verme dengesinin olduğunu ve muhakkak ki insanlığa büyük bir faydası vardır.

Ana rahminden doğuşu gerçekleşen insan, dünyaya gözlerini açtığında çocukluğundan itibaren sosyal çevresi tarafından içselleştirişi ve dışsallaştırışı iki yönü de dengeli olduğu sürece, o denli olumlu bir yaşam sürmesi olasıdır. Benim de Işın Bey ile yolumun kesişmesi ve daha yakından tanımam bir olasılık sonucuydu…”

Ateş Kelebeği

Mahmut Sayılır’ın ikinci kitabı olan Ateş Kelebeği – Leyla ve Boz Ayı Cinius Yayınları’ndan çıktı.

Yazarın daha önce “It İzinin At İzine Karıştığı Yıllar” isimli ani romanı ile okuyucularının karşısına çıkmıştı. Ateş Kelebeği – Leyla ve Boz Ayı ismli kitap yaşanmış bir hikayeden yola çıkılarak kurgulanmış.

Kitap, Bosna’da yaşanan savaşı, Kırcalı köyüne düzenlenen baskınla hayatları değişen kadınların baskıya, tecavüze ve zulme karşı verdikleri mücadeleleri, savaşla ve savaşın sonuçlarıyla mücadele ederken yaşadıkları olayları anlatmaktadır.

Emperyalistlerin Avrupa’da sosyalist üretim ilişkilerini sürdürmeye çalışan Tito liderliğindeki Yugoslavya’yı rahat sömürebilmek için Sırp milliyetçisi Çetnikleri ve ayrılıkçı grupları kışkırtmalarıyla tarihin en karanlık sayfalarında yerini alan bu soykırım savaşı başlamıştır.
Acımasız savaş koşullarında çok sayıda masum insan hayatını kaybetti. Bosna’da savaşı yaşayan insanlar, büyük acılarının izlerini günümüze kadar taşımıştır; kalplerinden taşan bu acılarını gelecek nesillere de taşımaya devam edeceklerdir.

Hem fiziksel hem ruhsal yıkıma götüren bu savaş, savaş sırasında çeşitli köylere yapılan baskınlar; sevdiklerinden koparılan; sevdiklerinin, gözleri önünde öldürülüşüne tanık olan, kaçırılarak tecavüze uğrayan kadınlara ve babasız çocukların dünyaya geldiği başka bir dünyanın kapılarını açtı. Sonrası yine yıkım, travmalar ve kayıpların yeri doldurulamayacak boşluklar açtığı hayatlar oldu.

Savaşın getirdikleriyle Kırcalı köyü kadınlarının dramlarına tanıklık edeceğiniz kitapta inancın, azmin, inadına mücadelenin ilmek ilmek dokunuşuna, aşka, ve aşkın umuda dönüşüne şahit olacaksınız. 

Beynini Keşfet 

Zürich’te psikiyatr ve psikoterapist olarak çalışmalar yürüten Fikret Zengin’in, Beynini Keşfet isimli kitabı Baraka Yayınları tarafından piyasaya sürüldü. 17 bölümden oluşan kitapta; beynin mucizeleri, süper hafıza, yaratıcı düşünce, negatif düşüncelerin pozitif düşüncelere dönüşümü, genç beyin, beyin zindeliği, spor ve beyin, seks ve beyin ilişkisi, sağlıklı ve uzun yaşam gibi konular ele alınıyor.

 Dr. Med. Fikret Zengin kitabı ile ilgili olarak şunları söylüyor;

 “Bu kitabımda beyindeki potansiyelin farkına varıp, onu daha iyi nasıl çalıştırabileceğimize dair yöntemleri anlattım. Beyin mucizeleri yaratan sosyal bir organdır. Beynimizi iyi tanımamız ve korumamız gerekiyor. Beyine zarar veren ve beynin fonksiyonlarını olumsuz etkileyen olaylardan kaçınmalıyız. Örneğin alkol, sigara, stres, uykusuzluk ve toksinlerden uzak durmalı, beyni koruyan önlemler almalıyız. Bu vesile ile her gün yeni bir şeyler öğrenmeye bakın. Okuyun, spor yapın, sağlıklı yiyecekler tüketin, müziğe, sanata ve toplumdaki yeni gelişmelere açık olun. Yabancı kültürler ve dillerle ilgilenin. Yanı beyninizi sürekli olarak aktif tutun. Beyninizi ne kadar çok kullanırsanız o kadar dinç kalır beyniniz. “

Dr. Med. Fikret Zengin, ilerleyen süreçte kitabın devamı niteliğinde beş kitap daha yazacağını, bu kapsamda “Aşk, sevgi ve seksüel yaşam“ konulu ikinci kitabına başladığını da ifade ediyor. İkinci kitap Ekim ayında okuyucuları ile buluşacak.

Fikret Zengin’in daha önce, Geleceğin Umudu Göç isimli Almanca bir kitabı yayımlanmıştı. Zengin, deneyimlerini aktardığı bu kitabında göçün pozitif yönlerine değiniyor.

Elma Çiçeği

Necmettin Yalçınkaya’nın Ozan yayıncılıktan çıkan altıncı kitabı ve ilk romanı olan Elma Çiçeği çıktı.

Necmettin Yalçınkaya romanında, Fırat ve arkadaşlarının cezaevi yaşamından sonra içine düştüğü belirsizliği, yalnızlığı ve umutsuzluğu yalın, akıcı ve etkileyici bir üslupla anlatıyor.

12 bölümden oluşan romanı okurken Fırat’la birlikte; devrimci eylemlerle, cezaevi ve iltica kampı yaşamıyla ve hayatın geçekleriyle tanışacaksınız. Fırat’la birlikte mitinglere katılacak, gözaltına alınacak, cezaevine düşecek ve geçmişi sorgulayacaksınız. 12 Eylül darbesinin kimi devrimcileri yerlerinden, yurtlarından ettiğini, sevdiklerinden ayırdığını, kimilerinin Avrupa’da nasıl yozlaştıklarını, devrimcilikten, insanlıktan nasıl uzaklaştıklarını görerek kahrolacaksınız. Her şeye rağmen Mazlum gibi insanların devrimcilikten ve ilkelerinden taviz vermediklerini de okuyarak gurur duyacaksınız.

Mahalle baskısı ve korku imparatorluğunun etkisiyle cezaevinden çıkan devrimcilere halkın nasıl yaklaştığını, devrimcilerin neden ve nasıl yurt dışına çıkmak zorunda kaldıklarını okuyacaksınız.

“Yalnızdı Fırat. Birkaç ay önce hapisten çıkmıştı. Kör bir kuyunun dibinde hissediyordu kendini. Annesi dışında kimse ona yardım eli uzatmıyordu; sanki birileri kuyunun dibinde onu cezalandırmak için bir başına bırakmıştı.”

Bu kitabı okuduğunuzda “Git oğul git. Gözüm görmese de hasretin başımda tütse de uzakta ol ama güvende ol.” diyen bir annenin evladının güvenliği için katlandığı acının çekilmezliğini yüreğinizde hissedeceksiniz.

12 Eylül döneminin politik atmosferini soluyan Necmettin Yalçınkaya 78 kuşağını temsil eden isimlerden biri. 2003 yılından bu yana İsviçre’de yaşayan Necmettin Yalçınkaya’nın daha önce, 12 Eylül’de de Çok Güldük Netekim! Anamdan İnciler, Mendil Sen Kokuyordu, Stres Bileziği Anamdan İnciler 2, On Çocuktuk, Bir Yarım isimli kitapları yayınlandı.

Kaynak: İsmail Cömertoğlu’nun kitapla ilgili tanıtım yazısından.

Sevenlere Ayrılık Yakışmıyor

Uzun yıllardır İsviçre’de yaşayan Hüseyin Can’ın “Sevenlere Ayrılık Yakışmıyor” adlı öykü kitabı Ozan Yayıncılıktan çıktı. Sevda, sevinç, sevgi, aşk, hüzün ve göç öykülerinin yer aldığı kitap 232 sayfadan oluşuyor.

Kardeş kavgasının körüklendiği kadim topraklarımızda, elinde kalemiyle uzun edebiyat yolculuğuna çıkan Hüseyin Can, mizahla, ironiyle, kurguyla, yaşamımızdan kesitlerle dopdolu tutkulu kitaplarıyla bir nebze olsun dertlerimizi, tasalarımızı unutturuyor bizlere.

İsviçre’de Türkiyeli Göçmenler, Kardeş Halkların Nazlı Çocukları, Aşkımı Irmaklara Anlattım, Meri Keklik Öyküleri, Bu Aşk Bitmez isimli kitaplara imza atan yazar Hüseyin Can, edebiyat serisinde bütün kültürlerin, inançların, renklerin birlikte yaşamasını ve savaşsız bir gezegen vurgusunu ısrarla öne çıkmaktadır.