Meral Acar

Eğer çocuğunuz okumuyorsa…

derya ozgul, www.haberpodium.ch,isvicre'de is kurma, isvicre'de evlenme, Isvicre'e oturum hakki, isvicre'de iltica, isvicre egitim sistemi, www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium, isvicre vatandasligi, isvicre haberleri, isvicre gezi rehberi, isvicre'de nereler gezilir, isvicre'de corona virus

Dr. Meral Acar

Çocuk, ergen ve aile psikoloğu

acarmeral@googlemail.com

 

 

 

Okuma alışkanlığının çok iyi bir alışkanlık olduğunu çocukluğumuzdan beri büyüklerimizden duyarız hep. Çocuklara okumanın ne kadar önemli olduğunu, ufkunun gelişeceğini, bilgisinin artacağını uzun uzun anlatan anne ve babalar, konuşmalarını da şöyle bitirirler: “Yavrum bizden geçti artık, siz okuyun”.

Böylesi söylemler kullanan anne ve babalar okuma alışkanlığının sadece çocukluk döneminde edinilecek bir alışkanlık olduğu inancındadırlar. Halbuki “Okumanın yaşı yoktur” atasözümüz okumaya verilen önemin en güzel ifadesidir. Peki çocuklarımıza okumanın önemini nasıl anlatacağız?

Her davranışların kazanılmasında olduğu gibi, okuma alışkanlığın kazandırılması davranışında yine anne ve babanın örnek olması gerekmektedir. Eğer çocuk veya genç, anne ve babasının elinde kitap, gazete, dergi gibi yazılı araçlar görmüyorsa, bu alışkanlığı kendi kendine edinmesi beklenilemez.

Peki çocuklarımıza ve gençlerimize nasıl okuma alışkanlığını edindirebiliriz?

Doğrusu çocukların bu davranışı edinmemelerinde ciddi rakipler var. Bunların başında televizyon, bilgisayar, cep telefonları, bilgisayar oyunları, facebook, twitter, v.b. geliyor. Özellikle gençler günlerinin büyük bir bölümünü ellerinden düşürmedikleri cep telefonlarıyla geçirirler. İnternet üzerinden, sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla sürekli iletişim içindedirler.

Çocuklarımızı bütün bunlardan uzaklaştırıp, sadece yazıların olduğu kitaplara çekmek işimizi zorlaştırabilir. Peki neler yapabiliriz? Küçük çocuklara yönelik, ilgilendikleri konular aracılığı ile, örneğin erkek çocuklar için dinazorlarla ilgili, kız çocukları için prensesler, sihirli cadı gibi konularda renkli çizgi romanlar, resimli hikayelerle çocukları kitaplara yönlendirmek iyi bir başlangıç olabilir. Gençlere yönelik ise, onların sevdiği bir futbolcunun ya da bir aktörün biyografisi olan kitaplar hediye edilerek okumaya özendirilebilinir.

İlk çocukluk yıllarında uykudan önce okunan masallar onların kitaplara olan ilgisini arttıracağı gibi, mahalledeki kütüphanelere gidilerek, çocukları okuma alışkanlığına edinmesine yardımcı olunabilinir. Anne ve babalar sık sık “oku yavrum“ diyerek onları sıkmamalıdır. Tramvayda, otobüste okumak için çantada bir kitap taşıyarak okuma fırsatları oluşturulabilinir. Gazetede bir yazı tavsiye edilebilinir. Bu, ilgi ve merakı uyandırabilir.

Çok kitap okuyanların bir konuyu anlamada ve kavrayışda daha başarılı oldukları, kendilerini daha iyi ifade edebildikleri, dolayısıyla kelime haznelerinin çok daha geniş olduğu dikkat çekmektedir. Masallar ve hikayeler çocukların hayal güçlerinin gelişmesine önemli katkılar sağlamaktadır ki bu çocuklarımızı internet ve bilgisayarlardan uzaklaştırmak için yeterli ve önemli sebeplerdir.

Hayal kurabilen çocuk, düşünen, üreten ve keşfeden bir birey olarak toplumda yerini alır. Teknoloji çağında çocuklarımızı bilgisayar oyunları ve internetten tamamen uzak tutmamız mümkün değildir. Fakat günün belli saatlerinde belirli sürelerde bilgisayarla oynamasına izin verilerek sınırlandırmak gerekmektedir.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı