Ayhan Demirden

Ayın filmi; Promising Young Girl

Ayhan Demirden-www.haberpodium.ch,derya ozgul, www.haberpodium.ch,isvicre'de is kurma, isvicre'de evlenme, Isvicre'e oturum hakki, isvicre'de iltica, isvicre egitim sistemi, www.haberpodium.ch. İsviçre gündemi, haberpodium, isvicre vatandasligi, isvicre haberleri, isvicre gezi rehberi, isvicre'de nereler gezilir, isvicre'de corona virus

Ayhan Demirden

Sinema Eleştirmeni

a.demirden@gmx.de

 

 

 

Cassandra, yani Cassie 30 yaşında, hala anne ve babasının yanında yaşayan, küçük bir kahvecide çalışan, bir zamanlar geleceğin yetenekli genç kızı olarak tıp okurken, en yakın arkadaşı Nina’nın bir partide tecavüze uğraması ve sonrasındaki intiharı sonucunda bütün kariyer planlarından vazgeçerek kendini arkadaşının intikamını almaya adıyor.

İnşaat işçileri arkasından ıslık çalarken onlara öyle dik bakıyor ki, sonunda yaptıklarından pişman olan işçiler küfrederek ve utanarak yolundan çekiliyorlar. Aslında Cassie böyle erkeklerle uğraşmayı sevmiyor. Onun hedefindeki erkekler iyi görünümlü, kibar, eğitimli hatta kendilerini “feminist erkek“ diye tanıtabilecek olanlardan oluşuyor.

Promising Young Girl

Dudaklarına parlak rujunu sürdükten, gözlerine maskarasını çektikten sonra yumruk haline getirdiği elleri ile hepsini bir güzel dağıtıyor. Sonra da sallanarak bir bardan içeri dalıyor ve bir köşeye oturup eteğini biraz yukarı sıyırıyor. Bir eliyle de çantasında telefonunu ararken iyi adamlar evine bırakmak için ona yanaşıyorlar. Yolda giderlerken “Acaba bir içki daha alsak mı?“ soruları başlıyor. Külodunu sıyırmaya çalışan adama ayık bir kafayla ne yaptığını sorunca, tuzağa düştüğünü anlayan adam önce küfredip sonra sessizliğe gömülüyor.

Yönetmen Emerald Fennell’i oyuncu olarak The Crown dizisindeki Camilla Parker Bowles rolüyle tanıyoruz. Bu, rejisör olarak ilk filmi.

Film, şeker pembesi görüntüleri, 2000’lerin pop müzikleri ile karanlık ve ağır temasını dengelemeye çalışıyor. Filmin içindeki önemli iki dönemeç bizi beklentilerimizin dışındaki yollara sokuyor.

Cassie rolünü oynayan Carey Mulligan aslında role göre biraz yaşlı olmasına karşın, gösterdiği olağanüstü performansla bu dezavantajı avantaja dönüştürüyor.

Filmin bir bölümünde okuldan tanıdığı Ryan’a (Bo Burnham) aşık olan Cassie’nin intikamı bırakıp aşklara akacağını düşünürken “acaba film romantik komedi formunda mı devam edecek“ diye kaygılanıyoruz. Ancak Fennell bize bir güzel çalım atarak temasına sadık kalırken, kader de ağlarını örmeye devam ediyor.

Yönetmen Fennell, intikam ve tecavüz filmlerinin klasik yapıları dışındaki yaklaşımı ile ne Femme Fatal’e ne de eski ahlakçı yapılara yüz veriyor.

Filmde, daha öncesinde tecavüze uğrayan zavallı bir kadını kurtaran, ona yardım eden erkekler ön plana çıkarken, Fennell gözünü hiç Cassie’den ayırmıyor. İntikamı da hiç beklendiği gibi değil. Böylece kadınca yaklaşımın farkına bir kez daha tanık oluyoruz.

Bu filmi tüm okuyucularıma hararetle tavsiye ederim.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı