İsviçre’de çalışmaya, İsviçre’deki iç işgücüne öncelik verilmesi gerektiğini savunan bu öneri Federal Parlamento tarafından kabul gördü.
Haziran ayı sonunda da Federal Hükümet konuyu görüşüp detayları hazırladı. Buna göre, İsviçrelilere iş ve çalışma önceliği garantisi sağlamak adına, İsviçre’nin genelinde aranan meslekte en az yüzde 5 açık bulunuyorsa, işverenler işçi aradıklarında bu durumu öncelikle işçi bulma kurumlarına (RAV) bildirmek zorunda olacaklar. İşçi bulma kurumları ise 3 iş günü içerisinde uygun bir kişiyi bulup işverene bildirecekler. Aranan özellikleri taşıyan çalışan bulunamadığı taktirde ise, işveren kendi olanakları ile bulduğu bir göçmeni işe alma hakkına sahip olacak.
Uygulamadaki eksiklikler
Uygulama 2018 yılı başında yürürlüğe girecek. Ancak yürürlüğe girecek olan bu uygulamanın şimdiden sorunlarla karşı karşıya kalacağı çok açık. Bunun nedeni ise, işçi bulma kurumlarının etkin olamayan bilişim programları. Öte yandan, uygulamanın hayata geçirilebilmesi için işçi bulma kurumlarına en az 270 ek personel daha gerekiyor. Şu anki personelin 3 gün gibi kısa bir sürede etkili bir bilgiye ulaşması oldukça zor. Yeni uygulamaya geçmeleri için RAV personelinin eğitimine, kurulacak olan yeni bir bilişim sistemi için ise 40 ile 60 milyon arasında değişen bir bütçeye ihtiyaç var. Kısacası, bahsi geçen eksiklerin 2018 yılı başına kadar giderilecek olması ise neredeyse imkansız görünüyor.
Öte yandan, işçi bulma kurumlarının bu eksikliklerinin özel işçi bulma kurumlarıyla giderilmesi hesapları da yapılıyor. Özel işçi bulma kurumlarının arama sistemleri RAV’ın arama sistemlerinden daha etkili.
Kısacası, Toplu Göç İnisiyatifi istenildiği gibi uygulamaya geçirilemedi. Son çare olarak sunulan “kota” önerisi ise kabul edilmek zorunda kalındı. Şu aşamada bunu hayata geçirebilecek bir kapasite mevcut değil.
İlerleyen günlerde, Toplu Göç İnisiyatifi’nin sonuçlarına dair tartışmalar hem İsviçre’nin hem de AB’nin gündemini mesgul etmeye devam edecek.
