İsviçre gündemi-18 Ekim seçimleri üzerine
Aydın Yıldırım
Genel Yayın Yönetmeni
Yaklaşık 5 milyonluk bir seçmen kitlesi bulunan İsviçre’de 18 Ekim’de seçimler yapıldı. Söz konusu seçimlerde oy kullanma oranı yüzde 48,4’lerde kalırken, bu yılki seçimlerin galibi SVP ve FDP gibi sağcı partiler oldu. Bu partilerin oy oranlarının yükselişi daha çok Avrupa’ya gelen mültecilere bağlanıyor. Özellikle SVP, İsviçre’ye yönelik olabilecek bir mülteci akınının önüne geçmek için halka bir dizi vaatte bulumuştu. Anlaşılan o ki söz konusu vaatler işe yaradı ve SVP 11 sandalye ile ödüllendirildi. SVP’nin bu başarısı ile gelecekte göçmenleri ve göçmen haklarını zor günlerin beklediğini ifade etmeye gerek bile yok.
SVP için bundan sonraki aşama Federal Hükümet’teki sandalye sayısını ikiye çıkarmak. Bunun için gerekli kulislere başlandı ve kısmen başarılı olundu bile. Bunun ilk etkisi Federal Ekonomi Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf’un istifa etmesi oldu.
30 Kasım’da yemin edecek olan Parlamento üyeleri bu tarihten itibaren görevlerine başlayacaklar. 9 Aralık’ta da Federal Hükümet için 7 yeni üye seçecekler. İsviçre, siyasi yapısı ve seçim sistemi nedeniyle 50 yıldan uzun bir süredir koalisyon hükümetleri tarafından yönetiliyor. Bakanların seçilmesinde ve koalisyon oluşturulmasında partilerin birbirleriyle olan stratejik ittifakların önemli etkileri var. Bunu, 2007 yılında “yeniden“ bakan olmak isteyen aşırı sağcı Christoph Blocher’ın Parlamento tarafından seçilmemesinde somut olarak gördük. O dönem, Parlamento dışından Blocher’ın karşısına daha ılımlı bir SVP’li olan Eveline Widmer-Schlumpf çıkarılmıştı. Blocher’a karşı, Parlamento’da bulunan birçok parti tarafından desteklenen ve seçilen Eveline Widmer-Schlumpf, daha sonra SVP’den ayrılarak BDP isimli parti kurmuş, koalisyon dahilinde çalışmalarına başlamıştı.
SVP ve Christoph Blocher, 2015 seçimlerinde elde ettikleri başarıyla Eveline Widmer-Schlumpf’la olan hesaplarını böylece kapatmış olacaklar.
Sibel Arslan’ın başarısı
SVP gibi ırkçı bir parti yükselişini sürdürürken, Yeşil Birlik’ten (BastA!) göçmen kökenli bir kadın siyasetçi sürpriz yaparak Federal Parlamento’ya girmeye hak kazandı. Sibel Arslan.
Sibel Arslan’la bu ay özel olarak bir söyleşi gerçekleştirdik. Arslan, görüşmemiz sırasında, bu başarısının İsviçre medyası ve sağ kesim üzerinde adete bir şok etkisi yarattığını ifade etti. Bu oldukça düşündürücü doğrusu. Sibel Arslan’ın bu başarısının ve sergileyeceği performansın, daha sonraki seçimlerde göçmen kökenli politikacıların Federal Parlamento’daki sayılarını arttıracağını düşünüyorum.
Bir umut verici gelişme de Mustafa Atıcı cephesinden yaşandı. Kanton Basel Stadt’dan aldığı yüksek bir oy oranına rağmen Federal Parlamento’ya giremeyen Mustafa Atıcı’nın 2 yıl sonra Federal Parlamento’ya girme ihtimali belirdi. Kendisini kutlamak için sabırsızlanıyoruz.
Federal Parlamento’da yaşanacak olan tartışmaları daha da ilgiyle takip edeceğiz artık.
Sevgiyle…
