Diyet gerçekte nedir?
Diyet dilimize Yunanca’dan girmiş bir kelime. Orijinali diatia ve sağlıklı yaşam anlamına gelmekte.
Berna Çoban
Diyetisyen
diyetisyenbernacoban@gmail.com
Diyet dilimize Yunanca’dan girmiş bir kelime. Orijinali diatia ve sağlıklı yaşam anlamına gelmekte. Diyet denilince ise herkesin aklına ilk olarak zayıflama diyeti gelmekte. Oysaki başta kolesterol düşürücü, karaciğer koruyucu, böbrek hastalıkları için olmak üzere birçok hastalıklarda diyet tedavisi uygulanmaktadır. Diyet denilince ikinci akla gelen ise hep aç kalmak.
Diyete ilk başlayan herkes hayatında birçok şeyin değişeceğini düşünerek geriliyor. Genelde hep zevksiz, tatsız- tuzsuz, hayali bile soğuk olan yemekler geliyor nedense insanların aklına. Oysa diyet damak zevkinin öldürülmesi değildir. Düşününki sadece haşlanmış sebzeyle bir ömür geçer mi? Hayır geçmez geçse de zaten buna sağlıklı beslenme denmez.
Sağlıklı beslenmek demek aslında doğru malzemeleri kullanarak, doğru porsiyonları tüketerek yaratıcılığınızı da işin içine kattığınız, yaşam modelinizde kalıcı bir değişiklik yapma sürecinizdir. Bu süreci vücudunuzu daha yakından tanıyacağınız keyifli bir beslenme yolculuğu olarak düşünebilirsiniz.
Uyuyan vücudunuzu uyandırmak için güne kahvaltı ile başlamak, öğle ve akşam öğünlerinizi atlamamak öncelikle hayatınızın olmazsa olmazları olmalıdır ve 4-5 saatten daha uzun süre hiçbir şey yemeden aç kalmak insan fizyolojisine aykırı olduğu içinde ana öğünleriniz yanında ara öğünler yapmanız gerekmektedir.
Gün içinde çayınıza ve kahvenize mümkün olduğunca şeker kullanmamaya çalışın. Şekersiz çay içmek fikri size ilk başta oldukça lezzetsiz görünse de dilinizin üzerindeki tat almaçlarının 21 gün içinde çayın veya kahvenin şekersiz tadına alışacağını unutmayın.
Sebzeler sağlığınıza sağlık, güzelliğinize güzellik katacak çoğu besin bileşimini içinde barındırdığından günde en az 2 porsiyon sebze yemeye dikkat edin. Seçeceğiniz sebzeler ise mevsim sebzelerinden olsun. Bağırsaklarınızın kusursuz çalışması için özellikle yeşil yapraklı sebzelerin tüketimine iki kat fazla özen gösterin.
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi günde toplamda 400g taze meyve tüketmeniz yönünde olduğu için, yine mevsim meyvelerinden günde 2-3 porsiyon kadar tüketmeniz gerektiğini unutmayın.
Pankreasınızla dost olan besinleri seçin. Esmer makarna, esmer pirinç, tam taneli tahıl ekmekleri, çavdar ekmeği, kuru baklagiller menülerinizde bulunan besinler olsun.
Sağlam bir iskelet sistemi için ise kalsiyum kaynaklarını ihmal etmeyin. Süt, yoğurt ve peyniri light olarak tercih etmek hem kan yağlarınızı hem de kilonuzu kontrol altında tutmanıza yardımcı olur. Kefiri günlük beslenmenizde kullanabilirsiniz. İçeriğindeki yararlı probiyotikler sayesinde mide-bağırsak sağlığınızı korumaya yardımcı olacaktır.
Bedeninizin sağlığının ise her şeyden önce mutfağınızdan geçtiğini unutmayın. Mutfağınızda kızartma ve yüksek ısıda kavurma işlemlerini kullanmayın. En sağlıklı pişirme yöntemi olan haşlama, buğulama, fırında pişirme ve kendi suyunda/yağında pişirme yöntemlerini kullanarak yemeklerinizi hazırlayın.
Haftada 150 dakikalık orta tempolu sporların yaşam kalitenizi büyük ölçüde arttıracak etkiye sahip olduğunu unutmayıp, hareketsiz yaşamdan kendinizi uzak tutun.
Ve sağlıklı beslenmek veya diyet yapmanın, öğlen- akşam haşlanmış sebze yemek olduğunu unutun. Diyetin matematiğini öğrenmek ve birkaç ufak detayı uygulamak ile ömür boyu sağlıklı beslenmenin mümkün olduğunu benimseyin. Sevdiğiniz besinleri beslenme planınız içine dahil etmeyi öğrenmek, doyabilmek, bu esnada da sosyal olabilmek sürdürülebilirliği kolay bir davranış biçimidir.