“Credit Suisse uyuşturucu satıcılarının, savaş suçlularının ve insan kaçakçılarının hesaplarını yönetiyor“
Süddeutsche Zeitung tarafından yapılan bir araştırmaya göre; İsviçre bankası Credit Suisse yıllardır, otokratları, uyuşturucu satıcılarını, şüpheli görülen savaş suçlularını ve insan kaçakçılarını müşteri olarak kabul ediyor.
Bu iddia, anonim bir kaynaktan sızdırılan Suisse Secrets isimli verilerle de doğrulanıyor.
Credit Suisse ile ilgili bu veriler, Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi (OCCRP) ile dünyanın farklı yerlerinden 46 medya kurumu ile birlikte değerlendirildi. Bu medya kurumları arasında, Süddeutsche Zeitung’un yanı sıra; NDR, WDR, Guardian, Le Monde ve New York Times gibi birçok uluslararası gazete de var.
Banka iddiaları yalanlıyor
Credit Suisse bu iddiaları kesin bir dille yalanlıyor. Sunulan gerçeklerin ağırlıklı olarak tarihsel oldugunu ifade eden Credit Suisse, bu tarihsel durumların kimi durumlarda 1940’lara kadar uzandığını belirtip, idialarin eksik veya seçici bilgilere dayandığını savunuyor.
Yasal nedenlerle potansiyel müşteri ilişkileri hakkında yorum yapmayan Credit Suisse, iddiaların ciddiye alındığını ve iddialarla ilgili, harici uzmanların yer aldığı bir soruşturma başlatılacağını duyurdu.
30 bin müşteri. Aralarında devlet ve hükümet başkanları da var
Rapora göre belgeler, dünyanın her yerinden 30 bin’den fazla müşterinin hesapları hakkında bilgiler içeriyor. Verilen bilgilere göre, sadece 18 bin hesapta 100 milyar dolara varan paralar mevcut.
Banka içinden elde edilen verilere göre, bu hesap sahipleri arasında çok sayıda devlet ve hükümet başkanı, bakanlar ve istihbarat servislerinin başkanları, oligarklar ve kardinaller bulunuyor.
Bu hesaplarda öne çıkan isimler; Ürdün Kralı II. Abdullah, Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek’in oğulları, Venezuelalı yetkililer, İtalyan mafyası Ndrangheta’ya yakın Antonio Velardo, Ukrayna’nın eski başbakanı Pavlo Lazarenko oldu.
Belgelerde; Cezayir, Pakistan, Ürdün, Yemen ve Irak’tan bir dizi istihbarat yetkilisi ve asker ile ailelerinin hesapları da yer alırken, Tunus, Libya, Suriye ve Yemen gibi ülkelerden üst düzey hükümet yetkililerinin özellikle ‘Arap Baharı’ döneminde ellerindeki paraları İsviçre bankasındaki hesaplarına aktardıklarına dikkat çekiliyor.
Ayrıca Kazakistan’da Nazarbayev’in yerine geçen Devlet Başkanı Cömert Tokayev, Nahcivan lideri Vasif Talibov’un oğulları Rıza ve Seymur Talibov, ocak ayında istifa eden Ermenistan eski Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan, Sırp uyuşturucu baronu Rodoljub Raduloviç ve Cezayir eski Devlet Başkanı Abdulaziz Buteflika’nın da Credit Suisse bankasında hesap açtığı ortaya çıktı.
İsviçre medyası araştırmaya katılmadı
Tamedia gibi İsviçre medya grubu bu araştırmaya katılmadı. Bunun nedeni ise 2015’ten beri uygulamada olan yasal bir düzenleme. Düzenlemeye göre, gazeteciler sızdırılmış banka verileri hakkında yazdıklarında cezai yaptırımlarla karşılaşabilirler.
BM’nin ifade özgürlüğü raportörü Irene Khan konu ile ilgili endişesini şöyle dile getirdi; “Gazetecileri kamu yararına olan banka verilerini yayınladıkları için yargılamak uluslararası insan hakları hukukunu ihlal eder.” Konuyla ilgili olarak yakında Federal Hükümet ile temasa geçmeyi planlıyoruz.“
“İsviçre bankacılık gizliliği ahlaka aykırı”
Süddeutsche Zeitung ile araştırmacı gazeteciler tarafından bilinmeyen Suisse Secrets verileri kaynağının; “İsviçre bankacılık gizliliğinin ahlaka aykırı olduğuna inanıyorum. Banka hesabı gizliliği uygulaması, İsviçre bankalarının vergi kaçakçılarıyla utanç verici işbirlikçi rolünü örtbas etmek icin kullanılıyor.” ifadesini kullandığı da belirtiliyor.
