Berna Çoban

Sürdürülebilir beslenme

Berna coban

Berna Çoban

Diyetisyen

diyetisyenbernacoban@gmail.com

 

Dünya üzerinde pek çok insan beslenme sorunları yaşıyor. Bir yandan insanlar kilo vermek adına diyetler yapıyor veya popüler beslenme trendleri nedeniyle bedenine hiç uygun olmayan beslenme alışkanlıklarını deneyimliyor. Ancak bu, gelip geçici yöntemlerden uzağa gitmiyor. Verilen kilolar hızla geri alınıyor veya katı kısıtlamalar bir süre sonra yerini başka akımlara bırakıyor. Obezite önlenebilir bir halk sağlığı problemi olarak dünyayı tehdit ediyor. Diğer bir yandan dünya üzerinden 800 milyondan fazla insan açlıkla mücadele ediyor. Sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşma güçlüğü ile küresel iklim krizi göz önünde bulundurulunca, yeni bir beslenme yaklaşımının doğması gerekliliğini ortaya koyuyor.

FAO 2010 yılında sürdürülebilir beslenme tanımını ortaya koydu. Bu tanıma göre ‘’Sürdürülebilir diyetler çevreye etkisi düşük olan, besin ve beslenme güvencesini, günümüz ve gelecek nesiller için sağlıklı yaşamı destekleyen diyetler’’ olarak tanımlamıştır. Bu diyet yaklaşımı; koruyucu, ekosistemlere ve biyolojik çeşitliliğe saygılı, erişilebilir, ekonomik, kültürel olarak kabul edilebilir, beslenme açışından sağlıklı ve yeterli, güvenli, doğal ve insan kaynaklarını optimize eden diyetler olarak ifade ediliyor.

Temel amaç, hem bireyi korumak, her anlamda iyi beslenmesine olanak sağlamak, buna bağlı gelişecek hastalıkları önlemek hem de biyolojik çeşitliliği korumak ve küresel ısınmanın azaltılmak.

Buna dayanarak oluşturulan 9 temel beslenme ilkesi şu şekildedir:

  1. Hayvansal protein tüketimini azaltmak önemli. Karbon ayak izinin yüksek oluşu ve yüksek tüketimi sebebiyle hastalıkların oluşumuna katkı sağlaması nedeniyle hayvansal protein ihtiyaçtan fazla olmamalı.  Bitkisel besin tüketimi arttırılmalıdır.
  2. Bitkisel protein kaynakları tercih edilmeli ve özellikle işlenmiş et ürünlerinden uzak durulmalıdır. Endüstriyelleşmiş hayvan yetiştiriciliği yerine otlayan hayvanlar tercih edilmelidir.
  3. Mümkün oldukça az işlenmiş, ev yapımı besinler tüketmek gereklidir. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi, makro ve mikro besin öğelerini almayı kolaylaştıracaktır.
  4. Aşırı avlanmayı engellemek, deniz fauna ve florasını bozmamak adına sürdürülebilir balıkçılıktan gelen balıklar tercih edilmelidir.
  5. Paketlenmiş ürünleri olabildiğince az tüketmek veya hiç tüketmemek önceliklidir. İşleme, paketleme, nakliye gibi sera gazı salınımını arttıran ürünler minimum seviyede tüketilmelidir. Ayrıca geri dönüşüm malzemeleri kullanılarak yapılan ambalajlar tercih sebebi olmalıdır.
  6. Yerel ve mevsiminde üretilmiş besinler tüketilmelidir. Daha sağlıklı bir beslenme yaklaşımı olmasının yanı sıra karbon ayak izi düşük, ekonomik bir beslenme yaklaşımı edinilmiş olacaktır.
  7. İsraftan kaçınmak elzemdir. FAO bilgilerine göre her yıl 1.3 milyar ton gıda israf edilmektedir. Ölçülü bir tüketim alışkanlığı geliştirmek, ihtiyaç duyulan kadar satın almak, saklama ve pişirme koşullarını iyi bilmek önemlidir. Ayrıca gıda artıklarını kompost gübre yaparak değerlendirmek israfı azalmada etkili rol oynayacaktır.
  8. Organik ve pestisit içermeyen gıdalar tercih edilmelidir. Karbon ayak izi düşük organik, yerel ürünler hem sağlıklı hem düşük sera gazı emisyonu nedeniyle tercih sebebi olmalıdır.
  9. Besinlerin üretimi, denetleme koşulları, gıda güvenilirliği, nereden geldiği konusunda bilgi sahibi olunmalıdır. Bilinçli bir tüketici olmaya özen gösterilmelidir.

Akdeniz tipi beslenme modeli ve karbon ayak izini azaltmaya yönelik davranış değişiklikleri sürdürülebilir beslenmeyi uygulanabilir kılacaktır.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı