Çalışma yaşamına entegre projeleri
Derya Özgül, LL.M.
Hukukçu
www.adconsultancy.ch
İsviçre genelinde, belediyelerin sosyal yardım daireleri tarafından finanse edilen yüzlerce firma, iş yaşamı ilgili bazı entegrasyon imkanları sunuyor. Ancak sunulan bu imkanlar pek de işe yaramıyor.
Bern Sosyal Yardım Dairesi Başkanlığı ile İsviçre Sosyal Yardımlar Konferansı (SKOS) Eşbaşkanlığı görevlerini yürüten Felix Wolffers, özel sektör olan entegrasyon ve sosyal firmalarının sunduğu hizmetleri benimsemeyenlerden biri. Wolffers daha çok uzun süre işsiz kalanlara yönelik iş imkanları sunan işverenleri destekliyor.
Felix Wolffers’a göre, ucuz bir yöntem olmasına rağmen, işsizlik sorumluluğu üçüncü bir kişiye ya da firmaya devredilmemiş oluyor.
Wolffers: “Sosyal firmalar düşüncesini biz de denetledik, ancak bunu uygulamamaya karar verdik. Mesela, işsiz kalıp işsizlik ödeneği hakkı bitenlerin çeşitli yetenekleri ya da eksiklerleri var. Bize göre herkesi aynı işyerinde çalıştırmak mantıklı değil. Çünkü herkes aynı işi yapamıyor.“diyor.
Bern Kantonu’nda işsiz kalanlara yönelik üç kategori mevcut.
Birincisi kolaylıkla iş bulabilecek olanlar kategorisi. Bu kategoride eğitimli, kalifiye elamanlar bulunuyor. Bu kesime belirli bir proje sunulmuyor. Ancak söz konusu kişiyi işe alan işverenlere ilk 6 ay maaşın yüzde 40’ı sosyal yardım departmanı tarafından ödeniyor.
İkinci kategori ise herhangi bir eğitim ya da deneyim eksikliği bulunanlar kategorisi. Bu kategoride bulunanların eksiklikleri tespit ediliyor ve ona göre bir projeye dahil ediyorlar.
Üçüncü kategori ise, iş bulma imkanı çok zor, hatta imkansız olanlar kategorisi. Burdaki amaç ise işsizleri günlük yaşama dahil etmek ve düzenli bir gün geçirmelerini sağlamak.
Bu bilgilerden yola çıkarak burada asıl değilmek istediğim konu, sosyal yardım firmalarının birçoğunun “işsiz durumda olanları ucuz iş gücü olarak çalıştırmak ve çeşitli devlet kurumlardan ödenek almak“ peşinde oldukları. Bu alanda faaliyet yürüten birçok firma, çalışanı is hayatına entegre etmemekle birlikle neredeyse sömürüyor.
İşleyiş nasıl olmalı?
Sosyal firmaların asıl amacı uzun süreli işsizlerin tekrar iş pazarına entegre olmalarına yardımcı olmak olmalı. İnsanlar hem çalışma hayatına alışmalı hem de kendilerini geliştirmelidirler.
Var olan uygulama
Şu an yürürlükte olan uygulamalar genel olarak çok farklı. Firmalar işsiz birey için herhangi bir yönlendirmede bulunmazken, sistem içine girenler çok ucuza çalıştırılıyorlar. Ayrıca firmaların birçoğu bu tür çalışanlara süresiz bir çalışma kontratı da vermiyor.
Bir örnek
Zürich’te bir sosyal firma, işsiz durumda olan ve çalışmak zorunda bırakılan bir kişiye ayda 500 frank ücret ödüyor. Kişinin bütçesinin eksik bölümünü ise Zürich Belediyesi Sosyal Yardım Dairesi tamamlıyor. Belediye Yardım Dairesi, bu kişi için özel sektör kurumu olan sosyal firmaya da aylık olarak ortalama 1500 frank ödüyor. Yani sosyal firma hem Belediye’den 1000 franklık bir ücret elde etmiş oluyor hem de işini çok ucuza yaptırmış oluyor. Bu durumda kazanan sadece sosyal firma!
Sosyal yardımı alanlar ne istiyorlar?
Sosyal yardımı alanların tek isteği düzenli bir iş bulmak ve sosyal yardım kurumunun gözetiminden çıkmak. Ancak bu tür projeler ne çalışana ne de belediyelerin sosyal yardım kurumlarına bir yarar sağlıyor. Tersine sosyal vaka, sosyal vaka olarak kalmaya devam ediyor.
Sosyal firmalar bünyesinde çalışma yaşamına entegre edilmeye çalışılan insanlar aynı işleri yaptıkları halde, diğer çalışanlara ödenen maaşı da alamıyorlar. Üstelik Belediye Sosyal Yardım Daireleri’nin, bu tür sosyal firmaları denetlemediği bilgisi de mevcutken, bu işleyişle ilgili olarak herhangi bir kalite kontrolü ya da sorma-sorgulama uygulaması bulunmuyor.
Entegrasyon programları işe yaramıyor
Devlet Ekonomi Sekreterliği (Seco), 2009 yılında entegrasyon programları ile ilgili bir araştırma raporu sundu. Raporda; “Dış firmalar tarafından sunulan iş hayatına entegrasyon önlemleri her halleriyle yetersiz ve etkisiz” vurgusu yer alıyor. Bugüne kadar, sosyal yardım alanlara sunulan entegrasyon önlemlerinin olumlu sonuçlar verdikleri kanıtlanmış değil.
Bu tür projelere dahil edilenler: “Bize bir faydası olmadı, iş bulduysak kendi çabalarımızla bulduk” derken, “Kendimizi geliştirmek adına talep ettiğimiz mesleki gelişim veya dil kursları reddediliyor“, “Zorunlu olarak bu tür projelere dahil edilip, mesleki yeteneklerimiz iyice köreltiliyor“,“ Meslek dışı işler bize birşey katmadı.” gibi şikayetlerde bulunuyorlar.
Sonuç olarak Bern Şehri’nin temel olarak özel entegrasyon şirketleri ile çalışmaması çok doğru bir karar.
Not: İsviçre’de, hukuki konularda danışmanlık hizmetinden faydalanmak isteyenler yukardaki mail adresimden bana ulaşabilirler. Ayrıca Türkiye ile, tanıma/tenfiz davaları, tapu dava işlemleri, tebligat, vekâlet işlemi vs. türünden herhangi bir hukuki süreç içerisine giren ya da Türkiye’de hukuki takip yaptırmak isteyen okuyucularımız da iletişime geçebilirler.