
Birleşmiş Milletler‘in Afrika Kökenli İnsanlar Grubu (WGEPAD) temsilcilerinin hazırladığı rapor, ırkçı davranışlardan etkilenenlerle, Zürich, Bern, Lozan ve Cenevre’deki yetkililerle yapılan görüşmelere dayandırılıyor.
WGEPAD temsilcilerinin basına verdikleri demece göre; Federal Hükümet‘in iyi niyetine rağmen, polis operasyonları sırasında ve mahkemelerde her zaman ten rengine dayalı ayrımcılık mevcut.
Raporda, sözlü saldırılar ve küçümseme, Afrika kökenli çoğu insanın gündelik yaşamlarının bir parçası olarak sıralanıyor.
Federal Dışişleri Bakanlığı’nın davetlisi olarak İsviçre’yi ziyaret eden BM uzmanları, ırk ayrımcılığı vakalarında hala bağımsız bir soruşturma ve şikayet mekanizması bulunmadığı konusunda uyarılarda bulundular.
Yasalardaki boşlukların kapatılması gerektiğini savunan BM uzmanları açıklamalarında; “Medeni bir hukuk temelinin olmaması ırkçılıkla mücadeleyi daha da zorlaştırırken mağdurlara, yaşama ve çalışma gibi yaşamın temel alanlarında hiçbir koruma sağlamamaktadır.“ ifadelerine yer verdiler.
Geçen yıl 30 Ağustos’ta Morges‘deki bir silahlı saldırı, ırk ayrımcılığı vakası olarak manşetlere taşınmıştı. 37 yaşındaki Afrika kökenli bir adam tren istasyonunda, tehdit oluşturduğu şüphesiyle polisler tarafından vurulmuştu.
Zürich kantonunda yaşayan ve İsviçre vatandaşı olan bu kişi kısa bir süre sonra hayatını kaybetmişti.