Yasemin Schreiber-Pekin

Bangladeș saha hastanesinden günlük

isvicre haberleri, www.haberpodium.ch

Dr. med. Yasemin Schreiber-Pekin

Kadın Doǧum Uzmanı, Psikoterapist

y.schreiber@bluewin.ch

 

 

 

Kamp yataǧında, cibinliǧin altında yatıyorum. Yaǧmur damlaları çadırın üstünde kendine has bir müzik çalıyor. Vakit sabahın ikisi. Biraz ilerdeki mülteci kampındaki camiden megafonla agresif bir ses saatlerdir bir șeyler anlatıyor. Çadırdaki ikinci yatakta eșim Roland’ın düzenli nefes alıp verișini dinliyorum arada. Bütün gün ameliyathanede cerrah olarak çok meșguldü. Doǧumhane de çok yoǧundu bu gün. Bașașaǧı yerine popo așaǧı gelen bir bebek epey ter döktürmüștü saǧsalim dünyaya gelinceye kadar. Uyumak mümkün deǧil derken dalmıșım.

Bir daha uyandıǧımda ezan okunuyor. Huzur verici, yaǧan yaǧmurun sesiyle birlikte. Yakındaki ormandan gelen maymun çıǧlıkları çakalların ulumasına karıșıyor. Birden telsizle, tüm ameliyat ve doǧum ekibi çok acil çaǧrılıyoruz.

İkimiz birden fırlıyoruz yataktan, cibinliǧe dolanmamaya, karanlıkta birbirimize çarpmamaya çalıșarak. Dıșarı çıkınca, bir bebeǧin göbek kordonunun, doǧum esnasında dıșarı sarktıǧını öǧreniyoruz. Anında müdahele edilmezse bebeǧin ölümüne neden olan, en korkulan acil durumlardan biridir. Beș dakikanın içinde sezaryenle alıyoruz güçlü kuvvetli bir oǧlan çocuǧunu.

www.haberpodium.ch800 bine yakın Rohingya mültecileri aylardır Myanmar’dan Bangladeș’e kaçıyorlar. İnanılmaz dehșet yașamıșlar ülkelerinde. Her gün 600 aile, yani yaklașık 5000-6000 kiși Cox Bazar transit kampına sıǧınıyor. Hemen hepsi bir veya daha fazla yakınını kaybetmiș. Aç ve bitkin, özellikle annesiz babasız çocuklar ve kadınlar her türlü șiddete maruz. Geldikleri Myanmar’da yașadıkları köyleri, evleri yakılmıș, yerle bir edilmiș. Sıǧındıkları, dünyanın en fakir ülkelerinden biri Bangladeș için çözülmesi mümkün olmayan bir sorun. İstenmeyen insanlar. Ne geçmișleri kalmıș, ne de gelecekleri var. Okuldan aileden uzak, kaybedecek bir șeyi kalmamıș gençler radikalleșip terör örgütlerinin veya organize çetelerin pençelerine düșme tehlikesindeler.

UNO ve birçok uluslararası örgüt destek vermeye çalıșıyorlar. Eșim Roland ve ben de Norveç Kızıl Haç Örgütü’nün kurduǧu saha hastanesinde gönüllü görevliyiz. Çadırlardan olușuyor hastanemiz. Ameliyathane ve Doǧumhane çadırları, yani Roland`la benim ișyerlerimiz, karșı karșıya. Bizden bașka dünyanın her tarafından gelmiș dört genel hekim, bir anestezist, ebeler, hemșireler, hastabakıcılar ve Bangladeș’li doktor ve personel çalıșıyor.

Hasta çadırlarının en güzel yerlerinden biri çocuk bölümü. Yașadıkları kâbusu unutup cıvıl cıvıl gülen çocuklarla dolu. Çadırın yaramazı, on yașlarında bir oǧlan çocuǧu. Lâkabı « elefant boy ». Bir fil geçmiș çocuǧun üstünden. Yaǧmurdan bataklık haline gelmiș zemine gömülerek sadece bacaǧında iki kırıkla atlatmıș kazayı. Kendisinden bir kaç yaș büyük aǧabeyiyle yalnız kalmıș yetimlerden biri. Çoktandır hastanede, kırıkları hemen hemen iyileșmiș, koltuk deyneklerinin gelmesini bekliyor. Çıkmaya acelesi yok, günde üç öǧün yemekle karınları doyuyor iki kardeșin. Gidecek yerleri yok zaten.

Dört yașında bir oǧlan çocuǧu yatıyor yanındaki yatakta. Bir kaç gün önce hastaneye bir araba kazasından sonra getirilmiști. Sol ayaǧı o denli aǧır yaralıydi ki, kesmekten bașka çare kalmamıștı. Sakat kalmıș bacaǧını benimsemiș gibi son derece doǧal davranıyor.

Tomtom denilen, yoǧun trafikte çılgın bir hızla, boyuna șerit deǧiștirerek ilerleyen küçük arabalar özellikle çocuklar için ölüm tuzaǧı. Her gün böyle aǧır yaralanmalarla karșılașıyoruz. Gene tomtomun çarptıǧı üç yașlarında bir kız çocuǧu iç kanamalarla geliyor ve ameliyat masasında ölüyor. Dıșarıda bekleyen anne babaya bildirmek zorunda kalıyoruz. Çevirmenin sözlerinden sonra ilkten bir tepki yok gibi. Sonra tomtomun șoförü yüzü bembeyaz, yere yıǧılıyor. Anne iç parçalayıcı çıǧlıklar atarak yerden yere vuruyor kendini. Baba taș kesilmiș. Psikolojik destek ekibimizin ve eș dostlarının yardımıyla evlerine dönüyorlar saatler sonra.

Bașka bir dram kadınlar koǧușunda. Altmıș yașlarında, bir deri bir kemik, bitkin bir adam karısını getiriyor hastaneye. 200 kilometre sırtında tașımıș hasta kadını. Adamın omuzları yara bere içinde. Hastanede yardım ve bakım görüyorlar.

Çocuk ölümlerinin nedenlerinden biri de bulașıcı hastalıklar. Kötü beslenme ve hijyen durumu nedeniyle salgın hastalıklar çıkıyor kamplarda. Kızamık, zaten zayıf düșmüș çocuklarda çok aǧır geçiyor. 70 yıldır unutulmuș öldürücü hastalıklarda biri de difteri. Așılanmıș kișilere geçmesi mümkün olmayan hastalık bir kaç günün içinde salgın haline geliyor dünyanın bu unutulmuș köșesinde. Üreticiden așılanacak çocuǧa kadar soǧuk tutulmazsa bozulup etkisini yitiren basit bir așı, kapasitesini așıyor Dünya Saǧlık Örgütü’nün.

Dün, Malezya’nın yakınlarda tam ekipli bir saha hastanesi açtıǧını duymuștuk. Șimdi, yaǧan yaǧmurdan sonra, çadırları sel bastıǧı için hastanenin daha göreve bașlamadan tekrar kapatıldıǧını öǧreniyoruz. Bizim çadırların etrafında kanallar var suyun akması için. Ayrıca kamyonlarla getirtilen çakıl tașıyla kaplanmıș arazi çamur olmasın diye.

www.haberpodium.chSabah vizitesindeyiz. Hastaların refakatçileri yatakların altında yatıyor. Dolu bütün çadırlar. Rengârenk giysili kadınların kimi yataǧında çoluk çocuǧuna sarılmıș, kimi bebeǧini emziriyor, kimi de yataǧın üstünde, cibinlik altında oturuyor. Sıtma bölgesi Bangladeș. Aysha isminde, en zor durumlarda bile duyarlı ve olgun, gencecik bir üniversite öǧrencisi çevirmenlik yapıyor bu gün bana. Dün karısını sırtında hastaneye getiren adam, yataǧın kenarına oturmuș, karısının elini tutuyor, yemek yemesine yardım ediyor. Mutlu görünüyorlar.

Çocuklar koǧușunda « elefant boy » her zamanki gibi yaramazlık peșinde. Yeni koltuk deǧnekleriyle komșu yataktaki çocuǧu dürtüșleyip kızdırıyor. Ayaǧı kesilmiș çocuk, elinde lastik eldivenden yapılmıș bir balonla oynuyor. Doktorları görünce muzip bir gülüșle iki baș parmaǧını havaya kaldırıyor.

Doǧum bölümünde güzel bir sürprizle karșılașıyoruz. Dünkü bebekler; dünyaya poposunu çevirerek gelmeye karar vermiș kızla, önce göbek kordonu doǧan oǧlan bebek, annelerinin göǧsünde.

„Selam aleikum, kemon asen?“ diyorum, iyi günler, nasılsınız anlamına. Kıkırdıyor genç anneler neșeyle. Aysha bana bebeklerin adı yazılı kâǧıtları gösteriyor. Kızın adı „Yasemin“, oǧlanın adı „Roland“. Bir sevinç çıǧlıǧı atıyorum. Hep birlikte gülüyoruz.

www.praxis-schreiber.ch

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı