isviçreİsviçre

Göçmen kökenlilerin yaşam standardı İsviçrelilere göre daha düşük

Federal İstatistik Dairesi’nin (BFS) yayınladığı güncel bir rapora göre, İsviçre’de yaşayan göçmen kökenliler, İsviçrelilere göre daha düşük bir yaşam standardına sahipler.

BFS’in 2107 yılı verilerine göre oluşturduğu rapora göre; İsviçre’de 16 yaş ve üzeri, daimi ikamet eden nüfusun yaklaşık %38’i göçmen kökenli.

2 milyon 686 bin kişiye takbul eden bu oran, bir önceki yıla göre %1,5 daha fazla.

Buna göre, göçmen kökenli nüfusun %80’inden fazlası yurt dışında doğarken, bu ilk kuşağın sayısı 2 milyon 165 bin. Aradaki 521 bin kişi ise İsviçre doğumlu ve ikinci-üçüncü kuşağa ait.

BFS raporunda, göçmenlik geçmişi ile ülkedeki bireysel yaşam standartları arasında bağlantı olduğuna dikkat çekiliyor. Rapor kapsamında yapılan araştırmada, kişilerin finansiyel durumları, konut durumları, iş, eğitim, sağlık, gibi konularda kıyaslamalar yapılıyor.

Kıyaslamada, İsviçrelilerin yaşam standarlarının, göçmen kökenlilere göre daha yüksek olduğu ortaya çıkıyor.

Göçmenler arasında yapılan kıyaslamalar

Başka bir kıyaslama göçmenler arasında yapılıyor. Kıyaslamaya göre, göçmen kökenli nüfusun içinde, İsviçre vatandaşı olanlar daha iyi bir yaşam standartına sahipler.

Dağılımının çok heterojen olduğu belirtilen raporda, İsviçre’de yaşayan göçmenler milliyetlerine göre de kıyaslanıyor; Kuzey ve Batı Avrupa vatandaşları, diğer göçmen kökenli uyrukluların tersine, çok iyi eğitimli ve yüksek gelirli iken, genellikle ortalamanın üzerinde yaşam koşullarına sahipler.  Doğu Avrupalılar ve Avrupalı olmayanlar ise, nerdeyse tüm yaşam alanlarında dezavantajlı durumdalar.

Düşük eğitim seviyesi, sosyal ilişkilerin eksikliği, maddi zorluklar ve sağlık koşulları, göçmenlerin işgücü piyasasına entegrasyonunu ve yüksek gelir elde etme fırsatlarını zora sokuyor.

İşsizler her zaman dezavantajlı durumdalar

Araştırmada yer alan diğer bir grubu ise işsizler oluşturuyor. Kökenine bakılmaksızın İsviçre’de işsiz olan herkes, yaşamın birçok alanında dezavantajlı durumda.

Doğu ve Batı Avrupa vatandaşları ile birlikte, iyi bir eğitim almamış olanları ve en az kazananları ülkedeki ana risk grupları olarak tanımlayan rapor; bu grupları sosyal politika için “hedef gruplar” olarak tanımlıyor.

Raporda, ortalamanın üstünde ortaya çıkan endişe ve memnuniyetsizlik belirtileri güvencesiz yaşam koşullarına bağlanırken, sorunların giderilmesi için neler yapılması gerektiğine yer verilmiyor.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı