Diziisviçreİsviçre

7 Mart seçimleri- İhsan Kurt Prilly şehri yönetimine aday

7 Mart’ta Cenevre, Neunburg, Wallis,Waadt Freiburg, Solothurn kantonlarında belediye yönetimi, belediye meclisi ve kanton yönetimi seçimleri yapılacak.

Neunburg, Wallis, Freiburg kantonlarında kantonal seçimler yapılırken, Freiburg‘da kanton ve belediye yöneticileri belirlenecek. Kanton Waadt‘da ise genel belediye seçimleri yapılacak.

Cenevre’de kısmi kantonal seçimlere gidilecek. Pierre Maudet’den boşalan kanton bakanlık koltuğu için ara seçimler olacak.

Solothurn Kanatonu’nda ise, 5 kişilik Kanton Yönetimi ile 100 kişilik Kanton Meclisi seçimleri yapılacak.

Bu seçimlerde Türkiyeli olan birçok aday da yarışıyor. Bu adaylardan biri de İhsan Kurt.

5 kişiden oluşan Prilly (Waadt Kantonu) şehir yönetimine SP‘den  aday olan İhsan Kurt ile adaylık sürecini ve çalışmaları hakkında konuştuk;

“Yaklaşık 13 bin nüfusu olan Prilly şehrinde yaşıyorum ve 2008’den bu yana da şehir parlementosu üyesiyim. 2017’de kantonal seçimlerde parlemento adayıydım. Bu kez de kent yönetimine, yani yürütmeye adayım. Buradaki şehir parlamentosu 75 kişiden, yürütme ise 5 kişiden oluşuyor.  Mevcut yürütme ise 2 SP, 2 PLR (FDP) ve 1 Yeşil’den oluşuyor.

Michel Pellegrinelli arkadaşımız 4 dönemden sonra aday değil. Partim, Anne Bourquin Buchi ile beni aday gösterdi. Yaklaşık 3 yıldan beri yürütmeye hazırlanıyorum. Önümüzdeki 4 yılın programının hazırlanmasına aktif bir şekilde katıldım. 10 yıldan beri SP’nin yönetim kurulu üyesiyim. Daha önce seksiyon başkanlığı ve meclis grup başkanlığı da yaptım. Birçok önemli projenin hazırlanmasına katıldım ve parti içerisinde ve şehirde tanınıyorum. Sahada top yuvarlak misali, bir son dakika golü olmazsa seçilmem önünde bir engel yok.“

İhsan Kurt

Seçildiğiniz takdirde hangi konulara odaklanmak istiyorsunuz? Seçmenlerinize ne tür vaatleriniz var?

İsviçre demokratik bir ülke ve kendine özgü bir siyasi kültürü mevcut. Seçmenler de oldukça bilinçli. Dolayısıyla vaatlerden daha ziyade, partinin programı, projeleri ve adayın yapabilme kapasitesine bakılıyor. Kendi partiniz içerisinde rüştünüzü ispatlarsanız, siyasi rakiplerinizin de saygınlığını kazanırsınız ve bu durum seçmene de yansır. Bu yüzden kamu ve sosyal alandan gelen, bu alanda eğitimli birisi olarak, parti programını dar gelirli ve orta sınıfın ihtiyaçları doğrultusunda yaşama geçirmek istiyoruz.

Eğitim, kreşler, okul sonrası eğitim için alt yapının güçlendirilmesi, herkesin bütçesine göre sosyal konutlar sağlanması, kent yapılanmasında sürdürülebilir, kalıcı projelerin yaşama geçirilmesi, şehir merkezinin ekolojik ve katılımcı projelerle modernleştirilmesi, göçmenlerin, kadınların, gençlerin eşit haklardan yararlanması ve istihdamda farklı ihtiyaçların gözönünde bulundurulması bibi konula programımızın esasını oluşturuyor.

Sizce İsviçre’de yaşayan göçmenlerin temel sorunları nelerdir sizce? Bu sorunları azlatmak için neler yapılabilir?

Göçmenlerin en temel sorunu haklarını bilmemeleri. Özellikle de 1’inci kuşağın ülke endeksli siyasi refleks yürütmesi. Bu durum kendilerini buradan soyutluyor, marjinalize ediyor ve dolayısıyla ülkedeki siyasal demokratik mücadeleye olabilecek desteklerini de sınırlıyor. Bir diğer konu ise; özellikle, eğitim, konut ve iş bulma konularında ayırımcılığa maruz kalıyorlar. Renk, yaşam biçimi, inanç, dış görünüş veya isim gibi sebeplerden dolayı kurumsal olmazsa da toplumsal ayırımcılıkla gibi bir sounla karşılaşıyorlar. Haklarını da bilmedikleri gibi İsviçre’deki sivil toplum örgütleriyle de kurumsal bağlarının olmamasından dolayı haklarından yararlanamıyorlar. Toplumsal ilişki ağları hemşehrilik, inançsal ve ideolojik gruplarla sınırlı kalıyor. Bu da beraberinde onları bir nevi ikinci sınıf vatandaş kategorisine sokuyor.

Bu durum nasıl aşılabilir peki?

Bunu aşmanın yolu kendisini mağdur, mülteci statüsünden çıkarıp bilinçli birer tam vatandaş gibi hareket etmeleri, „ Alamancı, zavallı gurbetçi“ ruh halinden kurtulmak gerek artık. Sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi yaşama aktif katılmak lazım.

Fransızca konuşulan bölgelerin büyük bir kısmında, göçmenlere yerelde oy kullanma hakkı verilmesine rağmen oy kullanma oranı oldukça düşük. Bu durumu neye bağlamak gerekir sizce?

İhsan Kurt

Wallis Kantonu hariç bütün Romandi kantonları göçmenlere seçme ve seçilme hakkı tanıyor. Neunburg ve Jura kantonları kantonal seçimlerde de seçme hakkı tanıyor. Waadt Kantonu (850 bin nüfusuyla), Zürich ve Bern’den sonra 3‘üncü büyük kanton. Waadt Kantonu bu hakkı anayasal olarak 2003 yılında tanıdı. Fakat göçmenlerin katılım oranı %25 civarında, yani İsviçrelilerin yarısı oranında.

Bunun temel sebepleri de, haklarını bilmemek, oy kullanmayı bilmemek, ana ülke siyasetine yanlış endekslenmek olarak sıralanabilir. Bunların yanı sıra, göçmen kökenli adayların bazı muhafazakar ve aşırı sağcı parti ve yerli halk tarafından dıştalanmaları da önemli bir etken tabi.

Bu ayırımcılık tıpkı geçmişte kadın seçmenlere yapıldığı gibi, göçmenlerin siyasete katılmasını ve oy kullanmalarını olumsuz etkiliyor. İsviçre demokrasisi bu konuda kendini gözden geçirmek zorunda. Bir arada uyumlu bir şekilde yaşamak için bu gerekli bir durum.

Oy kullanma hakkı olanların oylarını kullanmaları için bir çalışmanız ya da kampanyanız var mı?

Evet, yoğun bir kampanya sürecindeyiz. Covid-19’dan dolayı çok zor geçiyor ama. Farklı bir seçim olacak  bu kez. İnsan ilişkilerinin, halkla iletişimin sınırlı olduğu, teknolojiye dayalı bir seçim olacak. Buna rağmen Mart’a kadar düzenli iletişim standları ve halkı bilgilendirme etkinlikleri yapılacak. Sosyal medya önemli bir rol oynayacak burada. Göçmenlerin katılımını teşvik etmek amacıyla 7 dilden bildiri ve broşür de bastırdık.

İhsan Kurt

Son olarak, oylarını kullanmayanlara yönelik nasıl bir çağrı yapmak istersiniz?

Eleştirebileceğimiz çok yönü olmakla beraber İsviçre’de özgün bir demokrasi var. Var olan demokratik, vatandaşlık haklarını elde etmek için geldiğimiz ülke de dahil, birçok ülkede ölümüne mücadele ediliyor. Bu anlamda siyasete katılmak, özellikle de oy kullanmak çağdaş bilinçli kadınların ve erkeklerin temel hakkı ve görevi olmalı.

Bilinçli ve sorumlu bireyler olarak; gelecek kuşaklara daha adil, daha sosyal, daha ekolojik bir toplum bırakmak için, oylarımızı fikir ve dünya görüşümüze uyan partilere vermeliyiz.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı