Bağımlılık uzmanları İsviçre’nin alkol cenneti olacağından korkuyor. Hükümet ve Senato gençlerin aşırı alkol tüketimini önlemek adına, 22.00 – 06.00 saatleri arasında, alkol satış yasağını önermişti.
Ancak Meclis bugünkü görüşmelerde bunu kabul etmedi. Meclis ayrıca Senato’nun talep ettiği, alkollü içeceklere uygulanması istenen asgari fiyat konusunu da reddetti.
Meclisteki tartışmalarda sürekli “Ekonomiye büyük müdahele“ ve “Piyasanın bozulması“ gibi söylemler tekrar edildi.
Aynı zamanda sağlıkçı olan SP’li Bea Heim, konuyla ilgili olarak: “Gençlik korumasının acı günü bu. Böylelikle gençlerin daha çok alkol tüketmesini teşvik ediyoruz“ dedi. Heim, Senato’nun bu konuya el atacağını umuyor.
Yeşillerden Alec von Graffenried da, Senato’nun Meclis’in bu karararını düzelteceği umudunu taşıyor.
Bağımlılık Derneği Genel Sektreteri Petra Baumberger: “ Bugün İsviçre serbest alkol yasalarına sahip olan Malta, Lüksemburg gibi ülkelerin arkasında duruyor. Böylelikle yakında alkol cenetine dönüşür buralar.“ diyor.
Federal Meclis sadece alkol piyasası kurallarının sıkılaştırılmasını red etmedi, buna ek olarak şimdiye kadar yasak olan Happy Hour’u (barlarda belli saatte uygun fiyata alkol satışı) ve alkol reklamlarının kurallarını kolaylaştırmayı ve vergi indirimini de kabul etti.
SVP’li Meclis üyesi Sylvia Fluckiger bundan sonra gençlerin daha çok alkol tüketeceğine inanmıyor. Fluckiger: “Gençlerin alkol tüketiminden anne ve babalar sorumlu. Ebeveynlerin çocuklarına abartılı bir şekilde harçlık vermemeleri gerekiyor. Ayrıca bu eğitim konusu devlete devredilmemeli. Birkaç istisnai durumundan dolayı tüm halkı cezalandırmamalıyız“ diyor.
Pro Juvente Başkanı Stephan Oetiker ise sıkı kuralların gençleri alkoldan uzak tutacağına inanmıyor. Oetiker: “Yasal düzenlemeler çember içinde dönüyor. Gençler alkol konusundaki sorumluluklarını bilmeli, bunun için yeterlilikleri teşvik edilmeli, genel bir yasak olmamalı“ diyor. Oetiker ayrıca çocukların ve gençlerin kendilerine ait bir yaşam alanına ihtiyaçları olduklarını söylüyor. Tartışmalarda gençlerin hiç bir şekilde yer almadığını söyleyen Oetiker; “Giriş yasakları, buluşma yerlerine girme yasakları, sokağa çıkma yasağı, kamuya açık alanlara girememe gibi yasaklar gençlerin sorumluluk hissi önünde engel. Bu anlamda gençler kendilerini toplumdan biri gibi hissetmiyorlar“ diyor.
