B. Nazan Walpoth

Akdeniz tipi diyeti

Doç. Dr. B. Nazan Walpoth

Bern Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi

Kardiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi

nazan.walpoth@insel.ch

 

 

 

Amerikalı Fizyolog Ancel Keys, yaklaşık 50 yıl önce Dünya Sağlık Örgütü’nün istatistiklerinden yola çıkarak, Akdeniz çevresinde yaşayan insanların kalp-damar hastalıklarına daha az yakalandıklarını ve buna bağlı hastalıklardan daha az öldüklerini farketmişti.

Keys, yaklaşık 15 yıllık bir gözlem süresince, 7 ülkeden 1600 deneği kapsayan bir araştırma sonucunda, özellikle Giritli insanlarda hemen hemen hiç kalp krizi görülmediğini gözlemlemiş, bunu Girit diyetine bağlamıştı. Bu gözlemler sonucunda da Akdeniz Tipi Diyeti mitosu doğmuştu.

Bu diyet bol sebze-meyve, balık- zeytinyağı ve sıklıkla kırmızı şarabın tüketildiği bir özellik taşıyor. Keys, bu diyetin kalbi sağlam tuttuğunu makalelerinde sıklıkla vurgulamıştı.

Akdeniz Tipi Diyeti’nin kalp-damar hastalıklarına olan olumlu etkisi, daha sonraki yıllarda ileriye dönük pek çok gözlem araştırmasına da yansıdı. Örneğin daha küçük bir araştırma olan Lyon Kalp Araştırması, Koroner Arter hastalığı tanısı konmuş bazı insalarda, Akdeniz Tipi Diyetin daha sonraki dönemlerde yeni hastalıkların oluşumunu % 50 oranında azalttığını göstermiştir.

Geçen yıla kadar sağlıklı insanlarda risk faktörleri olan koruyucu Akdeniz diyetini araştıran bir yayın yoktu. Tıp alanında önemli bir dergi olan New England Jourmal of Medicine, geçen yıl yapılan PERİMED isimli bir araştırmaya yer vererek bizleri umutlandırdı.

Bu araştırmaya göre, kalp-damar hastalıkları riski taşıyan 7447 denek kura ile 3 gruba ayrıldı.

Deneklerin yüzde 80’i hipertansiyon, yüzde 50’si diyabet, yüzde 70’i ise kolesterol gibi rahatsızlaklara sahipti.

Buna göre, birinci gruba az yağlı normal batı tipi beslenmesi gerektiği söylenirken, diğer iki gruba Akdeniz Tipi Diyet sunulmuş. Akdeniz diyeti alan iki gruptan birine Akdeniz Tipi Diyeti’nin yanında her gün 4 yemek kaşığı zeytin yağı da verilmiş.

Diğer gruba ise, Akdeniz Tipi Diyet yanında hergün toplam bir avuç dolusu ceviz, fındık, badem tüketmeleri söylenmiş.

Akdeniz Tipi Diyet ile beslenen her iki gruba, günde 3 kez meyve öğünü, iki kez sebze öğünü, haftada en az 3 kez balık menüsü ile birlikte her akşam bir kadeh şarap verilmiş. Ayrıca bu gruplara yüksek oranlı kakao içeren çikolata ile yumurta da sunulurken, sucuk, sosis, salam gibi kırmızı et ürünleri yerine beyaz et tüketmeleri istenmiş.

Araştırmacılar her üç gruba da günlük hareket konusunda herhangi bir tavsiyede bulunmamışlar.

4 yıl sonra, az yağlı batı tipi beslenen grupta sıklıkla hastalık ve ölümler görülmüş ve bu araştırma etiksel nedenlerden dolayı yarıda kesilmiş.

www.haberpodium.chAkdeniz Tipi Diyet ile beslenen gruplarda, kalp krizi ve felç etkisiyle yaşanan ölümlerin istatistiksel olarak yüzde 30’lara kadar düştüğü görülmüş.

Şaşırtıcı olan bir diğer nokta ise, Akdeniz Tipi Diyeti grubundakilerin bol yağlı beslenmelerine rağmen, daha az yağlı beslenen diğer gruba oranla hiç kilo almamış olmalarıdır.

Bu araştırma sonucu, biz kardiyologların çoktandır varsaydığı durumu ispatlar bir nitelik taşıyor; İyi bir beslenma kalp-damar ve felç hastalıklarının oluşumunu engelleyebilir.

Akdeniz Tipi Diyet kireçlenmeleri de azaltırken, kanser riskini yüzde 30’lara kadar düşürebilmektedir.

Bu diyet türünün bellek fonksiyonları üzerine olan iyi etkilerini gösteren yeni bir araştırma kısa bir süre önce yayınlandı. Bu yeni araştırma, Akdeniz’in klasikleri olan güneş, deniz havası ve doğa yürüyüşlerinden ayrı olarak, sağlıklı beslenmenin önemini bir kez daha vurguluyor.  Bu tür bir beslenmenin pratikte uygulanabilirliği daha kolay. Hem iyi beslenme hem de şişmanlamama ümit verici. Sonuç olarak, aç kalmak değil dengeli ve sağlıklı beslenmek önemli.

Bu yayın biz hekimler için beslenme önerilerinde bir mihenk taşı olma özelliği taşıyor. Ancak henüz cevabı olmayan soru şu:  Akdeniz Tipi Diyeti neden sağlıklı?

Bu sorunun yanıtını bundan sonraki çalışmalarda verebilmek dileğiyle…

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı