Oylama konuları ve sonuçları ilgili detaylar şöyle;
Prim Yardımı Girişimi – “Sağlık sigortası primleri için, aylık gelirin maksimum %10’u. (Prämien-Entlastungs-Initiative)
Bu oylamalarda, sağlık sigortası primi yükünün azaltılmasına yönelik iki girişim oylandı. Bunlardan biri Prim Yardımı Girişimi- “Sağlık sigortası primleri için, aylık gelirin maksimum %10’u“ idi.
Bu oylama ile ilgili soru, “Sağlık sigortası primleri için gelirin maksimum %10’u“ adlı girişimi (Prim Yardım Girişimi) kabul ediyor musunuz?“ şeklindeydi.
Halk bu girişime, %55,5 oranında “Hayır” dedi.
Detaylar
İsviçre’de yaşayan herkes, ihtiyaç duydukları tıbbi tedavileri edinebiliyorlar. Bu tedavilerin masrafları zorunlu sağlık sigortası tarafından karşılanıyor. Tedavi maliyetleri son yıllarda önemli bir şekilde artarken, buna paralel olarak sağlık sigortası primleri de önemli ölçüde arttı. Yapılan araştırmalara göre, sağlık sigortası primleri nüfusun önemli bir kısmı üzerinde giderek daha fazla yük olmaya başladı.
Bu durumdan yola çıkan Prim Yardım Girişimi, sigortalıların gelirlerinin en fazla %10’unun sağlık primine harcaması gerektiğini savunuyordu. Buna göre Federal Hükümet ile kantonlar, primlerdeki indirimi artırmalı. Federal Hükümet, indirimin en az üçte ikisini karşılamalılar.
Girişime göre, sağlık primi alanında yapılacak olan yeni düzenleme ile, yılda birkaç milyar franklık ek bir maliyet ortaya çıkacaktı.
Kim ne diyordu?
SP tarafından gündeme getirilen bu girişim, sigortalıların, harcanabilir gelirlerinin en fazla %10’unu sağlık sigortası primlerine harcamalarını şart koşuyordu. Bu limitin aşılması durumunda, prim indirimleri için Hükümet ve kantonlar devreye girecek. Hükümet’in primlere vereceği bu desteğin en az üçte iki oranında olması da talep ediliyordu.
SP, Yeşiller, Mitte ve GLP’nin oluşturduğu çoğunluk, prim indirimi desteğinin iki milyar franktan daha fazla olmasını istiyorlardı.
Federal Hükümet’in karşıt teklifi kabul edilmiş oldu
Federal Hükümet ile Federal Meclis bu girişimi reddediyorlar ve bu girişim için “Hayır” yönünde oy kullanılmasını tavsiye ediyorlardı. Federal Hükümet ile Federal Meclis’e göre bu girişim oldukça pahalı. Buna göre, girişimin kabul edilmesi ile birlikte yıllık ek maliyetler milyarları bulabilecek. Bununla birlikte, sağlık maliyetlerini kısma yönünde bir düzenleme de gündemde olmayacak.
Federal Hükümet hem primleri daha uygun hale getiren, hem de maliyet düşürücü teşvik sağlayan karşıt bir teklif sunuyordu. Federal Hükümet’in karşıt teklifine göre, kantonların sağlık primlerinde artışlar yapmaları gerekiyor.
Güncel düzenlemelere göre, ülke nüfusunun yaklaşık dörtte biri, Federal Hükümet ve kantonlar tarafından finanse edilen prim indiriminden (Prämienverbiligung) yararlanıyor. Maliyetlerin artması durumunda Federal Hükümet’in katkısı otomatik olarak artıyor. Ancak kantonlar böylesi artışları kısmen yapıyorlar.
Girişimin reddedilmesi sonrasında, Federal Hükümet’in karşıt teklif yürürlüğe girecek ve kantonların sağlık primlerinde artışlar yapmaları gerekecek. Prim indirimine yapılacak olan asgari katkıların kantonlara en az 360’şar milyon franklık ek maliyetlere neden olacak.
Maliyetleri Frenleme Girişimi – (Kostenbremse-İnitiative)
Sağlık sigortası primleri ilgili ikinci oylama Maliyetleri Frenleme Girişimi ile ilgiliydi.
Oylama sorusu, “Daha düşük primler için – sağlık sistemindeki maliyetlerin kısılması (Maliyetleri Frenleme Girişimi)” adlı girişimi kabul ediyor musunuz?” şeklindeydi.
İsviçreli seçmenler, Maliyetleri Frenleme Girişimi’ne %62,8 ile “Hayır” dediler.
Detaylar
Güncel olarak, İsviçre‘deki tedavi masrafları zorunlu sağlık sigortaları tarafından karşılanıyor. 1996 yılından bu yana yürürlükte olan bu uygulanma ile, o günden bu güne kadar maliyetler ile sağlık sigortası primleri önemli ölçüde arttı. Bu artışın nedeni, nüfusun yaşlanmasına, yeni tedaviler ile ilaçların ortaya çıkmasına ve bunların daha fazla kullanılmasına bağlanıyor.
Girişim, sağlık sigortası maliyetlerini frenlemek istiyordu. Buna göre, gelecekte zorunlu sağlık sigortası maliyetlerinin ne kadar artabileceğini ücretlerle ilgili gelişmeler ve ekonomik büyüme belirleyecek. Bu kapsamda Federal Hükümet, kantonlar, sağlık sigortacıları ve hizmet sağlayıcılarla birlikte, maliyet artışlarının izin verilen sınırlar dahilinde kalmasını sağlayacak önlemler almalı.
Komiteye göre prim artışını sürdürülebilir bir şekilde yavaşlatmak ancak sağlık sistemindeki maliyetleri frenlemekle mümkün. Sağlık sigortası primlerinin yıllardır artıyor olmasının nedeni, sağlık harcamalarında görülen dizginsiz artışlar.
Karşı teklif kabul edildi
Federal Hükümet ile Federal Meclis bu girişime “Hayır“ diyorken, karşıt bir teklif de sunuyorlardı. Girişimin reddedilmesi ile Federal Hükümet’in karşıt teklifi yürürlüğe girecek.
Karşıt teklife göre Federal Hükümet, sağlık sisteminde yer alan aktörlerle istişarelerde bulunarak, zorunlu sağlık sigortası maliyetlerinin her dört yılda bir en fazla ne kadar artabileceğini belirleyecek. Eğer belirlenenden daha fazla artışlar olursa, Federal Hükümet ile kantonlar yeni tedbirler gündeme getirebilecekler.
“Özgürlük ve Fiziksel Bütünlük İçin” girişimi. (Für Freiheit und körperliche Unversehrtheit)
Bu konu ile ilgili oylama sorusu, “Özgürlük ve Fiziksel Bütünlük İçin” isimli girişimi kabul ediyor musunuz?“ şeklindedi.
İsviçre vatandaşları bu girişimi %73,7 ile reddettiler.
Detaylar
Federal Hükümet ile Federal Meclis bu girişime “Hayır“ denilmesi tavsiyesinde bulunuyorlardı.
Korona salgını 2020 baharında İsviçre’ye de ulaşmıştı. Federal Hükümet o dönemde, halkı virüs etkisinden korumak için, başta hastaneler olmak üzere, sağlık sistemine aşırı yüklenmeleri önlemek adına bazı etkili önlemler almıştı.
Dünyanın dört bir yanından araştırmacılar, yeni virüse karşı aşı geliştirmeye başlarken, sağlıkçılar ve nüfusun büyük bir kesimi bu aşılara büyük umutlar besleyip, aşıları pandemiden çıkış yolu olarak görmüşlerdi. Halkın bir kesimi ise bu aşılara olumsuz yaklaşmıştı.
Böylesi bir atmosferin hakim olduğu 2020 sonbaharında başlatılan girişim, fiziksel veya zihinsel bütünlüğe yapılacak herhangi bir müdahalenin, ilgili kişinin rızasının alınması ile mümkün olması gerektiğini savunuyordu.
Girişim metninde genel olarak “fiziksel ve zihinsel bütünlüğe yapılan müdahalelerden” bahsediliyordu.
Federal Hükümet ile Federal Meclis’e göre fiziksel bütünlük temel bir hak olarak Anayasa’da yer alıyor. Buna göre, günümüzde hiç kimsenin rızası olmadan aşı yapılmasına izin verilemez.
Yenilenebilir enerjilerle güvenli elektrik tedarikine ilişkin federal yasa (Bundesgesetz über eine sichere Stromversorgung mit erneuerbaren Energien)
Bu oylama ile ilgili soru, “Yenilenebilir enerjilerle güvenli elektrik tedarikine ilişkin 29 Eylül 2023 tarihli Federal Yasayı (Enerji Yasası ve Elektrik Tedarik Yasasında değişiklik) kabul ediyor musunuz?“ şeklindeydi.
İsviçre vatandaşları bu girişim için %68,7 oranında “Evet“ oyu kullandı.
Detaylar
Yenilenebilir enerjilerle güvenli elektrik arzına ilişkin federal yasayı Federal Hükümet gündeme getirmiş, Federal Meclis de bu düzenlemeyi kabul etmişti. Referandum bu yasal düzenlemeye karşı yapıldı.
Düzenleme, İsviçre’nin su, güneş, rüzgar veya biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla elektrik elde etmenin temelini oluşturuyor. Bu üretim şekilleri ile, elektrik arzında bağımsızlığın güçlendirilmesi amaçlanıyor. Federal Hükümet ile Federal Meclis bu nedenle, Güvenli Elektrik Tedarikine ilişkin Federal Yasaya “Evet“ yönünde oy kullanılmasını öneriyorlar.
Yasa düzenleyicilerine göre, İsviçre’ye her zaman yeterli enerjiyi sağlamak daha zor hale geldi.
Avrupa’da elektrik arzının yeniden yapılandırılması ve uluslararası çatışmalar, yeterli miktarda elektrik ithal edilemediği takdirde kış aylarında darboğazlara yol açabiliyor. İsviçre’nin, örneğin ekonomi için, aynı zamanda elektrikli arabalar ve işi pompaları için de daha fazla elektriğe ihtiyacı var.
Hükümet’in yasal düzenleme teklifi, arz güvenliğini sağlamaya yönelik önlemler sağlarken, iklim hedeflerine ulaşmak için yenilenebilir enerjilerin daha hızlı yayılmasını teşvik etmeyi amaçlıyor.
Federal Hükümet ile Meclis, binalardaki ve altyapılardaki güneş enerjisi sistemlerinin arz güvenliğinin güçlendirilmesi için en büyük ve en hızlı gerçekleştirilebilir potansiyeli sunduğuna inanıyor. Yasal düzenleme, bu potansiyelden yararlanmaya yönelik hedefli önlemler de içerirken, hidroelektrik, güneş ve rüzgar enerjisi kullanımına yönelik ulusal öneme sahip üretim tesislerinin hızla inşasını kolaylaştırıyor.
Düzenlemenin hedefleri, kış aylarında arz güvenliğinin hızlı bir şekilde güçlendirilmesinin yanı sıra, genişlemeyi ekonomik olarak uygulanabilir kılmak, enerji verimliliğini artırmak ve doğa korumayı dikkate almak şeklinde.
Hükümet’e göre, yurt içinde üretilen elektrik yoluyla fosil yakıtları azaltılacak. Bu durum İsviçre’nin 2050’deki sıfır iklimsel emisyon hedefine ulaşmasına yardımcı olacak.
Yasanın uygulanması elektrik sektörünün yatırım yapmasını da gerektiriyor. Kantonlar, şehirler ve belediyeler elektrik şirketlerinin sahipleri olarak büyük sorumluluk taşıyacaklar. Düzenleme, bu yatırımların fiilen yapılabilmesi için yasal çerçeveyi, dolayısıyla da gerekli yasal belirliliği oluşturacak.
Düzenlemede finansman araçlarının yanı sıra elektriğin üretimi, taşınması, depolanması ve tüketimine ilişkin yeni düzenlemeler de yer alıyor. Bu kapsamda güneş enerjisi üretiminin yaygınlaştırılması öncelikle binalarda gerçekleşmelidir.
Uygun alanlarda, özellikle kış aylarında enerji temini açısından önem taşıyan rüzgar enerjisi ve büyük güneş enerjisi sistemleri için daha kolay planlama koşulları mevcut.
Yasal düzenlemede 16 hidroelektrik santral ismi de geçerken, adı geçen 16 hidroelektrik santral daha kolay planlama şartlarına kavuşuyor. Bununla, herhangi bir şikayet olsa dahi projenin hayata geçirilme şansını artırıyor.
Yeni bir vergi yok
Düzenleme, elektrik tüketicilerine herhangi bir yeni vergi getirmeyecek. Yenilenebilir enerji üretimini genişletmeye yönelik araçları finanse etmek için kullanılan şebeke ek ücreti, daha önce olduğu gibi kilovat saat başına 2,3 sentte kalacak.
Karşıtlar ne diyordu?
Fondation Franz Weber (FFW), bu öneriye karşı referanduma öncülük ediyordu. Referandumu, Greenpeace, İsviçre Enerji Vakfı (SES) ve nükleer santral karşıtları da destekliyordu.
Bu yasanın aceleyle çıkarıldığını ve fazla ileri gittiğini ifade eden referandum komitesine göre yasa, ormanların ortadan kaldırılmasını kolaylaştırırken, doğal dokunun bozulmasına ve korunan biyotopların yok edilmesine izin veriyor. Komite, elektrik arz güvenliğini garanti altına alacak alternatiflerin mevcut olduğunu savunuyordu.
Referandum komitesinin odak noktasında, öncelikle mevcut binalarda ve altyapıda güneş enerjisi sistemlerinin potansiyelinden yararlanmak yer alıyordu.
Referandum metninde, elektrik üretim tesislerinin genişletilmesinden dolayı insanların haklarının kısıtlanacağından ve doğasal yapının zarar göreceğinden de bahsediliyordu.