Berna Çoban

Geleceğinizi iyi besleyin!

Berna Danaci

Berna Danacı

Diyetisyen

dytbernadanaci@gmail.com

 

Beslenme, çocukların fiziksel, mental ve sosyal gelişimini doğrudan etkilemektedir.  Büyüme ve nöromotor gelişmenin yanı sıra, beslenmenin  erişkin döneme ve topluma olan getirileri de yadsınamayacak düzeydedir. Çocuklara yeterli ve dengeli beslenme eğitiminin verilmesi  ve yaşam şekli haline getirilebilmesi çok önemlidir. Bunun gerçekleştirilebilmesi de besinleri çocuklara uygun hale getirmek ve yemek için doğru zamanı ve yeri seçmek ile mümkün olmaktadır.

Çocukların besine karşı pozitif davranışlar geliştirmesi ve olumlu alışkanlıklar edinmesi için beslenme eğitimi almaları ve aile içerisinde yapılan uygulamalar büyük önem taşımaktadır. Öncelikle ebeveynlerin çocuklarına örnek olması daha kalıcı alışkanlıklar edinmelerini sağlayacaktır. Çocukların büyüme hızı bebeklere oranla daha düşük olmasına karşın, oyun aktiviteleri ve büyümenin diğer aşamaları için gereken yakıtı sağlamak için yeterli enerjiyi almalıdırlar. Çocuklar için sağlıklı beslenme; şişmanlık, kalp hastalıkları, kanser ve diğer kronik hastalık riskini azaltmada yardımcı olur. Çocuklar kalsiyum, protein, A vitamini ve demir gibi pek çok besin öğesine ihtiyaç duyarlar. Besin çeşitliliği sağlayarak gereksinim duyulan besin öğeleri karşılanır ve çocukların bu besinleri sevmeleri sağlanabilir.

Öğün sayısı ve sıklığı, porsiyon büyüklüğü de  çocuk beslenmesinde bir diğer önemli faktördür.  Bu konuda büyük ölçü de ebeveynlerin rehberlik etmesi gerekmektedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Geleceğin yetişkinlerine sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak için siz neler yapabilirsiniz ?

  • Çocukların yetişkin porsiyonlarını tüketemeyeceklerini bilmeli ve çocukları bu konuda asla zorlamamalısınız.
  • Okul çağı ve öncesinde çocukların tüketebilecekleri porsiyon miktarları yetişkinlerin dörtte biri ile  üçte biri kadardır.
  • Çocuklara tüketebileceğini düşündüğünüz miktarda besin verin .
  • Çocuklarınız doyduğunu söylediğinde onlara uyum sağlayıp kararlarına saygı duyun.
  • Çocuğunuzun tabağını tamamen bitirmesi için baskı yapmayın. Bu çocuğunuzun besinlerden uzaklaşmasına ve ileriki dönemlerde yeme bozuklukları yaşamasına neden olabilir.
  • Fiziksel aktivite yapmaya teşvik ederek zihinsel ve fiziksel açıdan gelişmesini destekleyin.
  • Aktivite çocuğun iştahını arttıran bir faktör olduğu için aktivite zamanlarını yemek öğünlerine göre ayarlayın.
  • Menü planlarken besin çeşitliliğini arttırmayı hedefleyin.
  • Ailece bütün besin gruplarını içeren öğünler tüketmeye çalışın. Çünkü çocuklarınız sizi izleyerek öğreneceklerdir.
  • Uzanarak ve ayakta yemek yeme davranışını önleyin. Yemek yerken oturmaya teşvik edin.
  • Yemeği ödül aracı olarak kullanmayın. Çocuklarınızı ilgi ve sevgiyle ödüllendirin.
  • Çocuklarınıza tıpkı yetişkinler gibi yemek seçme şansı verin.
  • Yasaklar değil kurallar koyarak eğitin. Yasaklanmış besin kavramından vazgeçin bu çocuğunuzun daha çok o besini arzu etmesini sağlar.
  • Besinleri  renkleri ile kombine ederek farklı sunumlarla tanıtın.
  • Çocuklarınıza kendi kendine servis yapmaya teşvik edin.
  • Televizyon, tablet karşısında yemek yemeyin. Yemek saatini size özel bir saat olarak belirleyin.
  • Tatlıları ana yemek yapmaktan ve ödül olarak sunmaktan kaçının.
  • Yemek yedikleri süre boyunca onlara zaman konusunda baskı yapmayın.
  • Çocuklar bu dönemde oyun oynamayı çok sevdiği için yemek yeme süresini de eğlenceli hale getirin.
  • Yemek yerken günlük hayatınızdan bahsedin ve onunla sohbet edin.
  • Çocuklarınızı mutfak işlerine dahil edin ve  kendi hazırladıkları besinleri yeme zevkini yaşamalarını sağlayın.
  • Öncelikli olarak dikkatinizi çocuğunuzun yemeğine değil onun yeme davranışlarında olan pozitif gelişmelere odaklayın.
  • Ana öğünlerin içeriği ve çeşidi yanında ara öğün tüketimi de çok önemlidir. Atıştırılan ara öğünler yemeklerde yetersiz alınan enerjiyi ve besin öğelerini tamamlarlar. Eğer bu atıştırmalar yüksek kalorili yiyecekler oluyorsa o zaman dikkatli olunmalıdır. Ara öğünlerin tam bir öğün yerini almamasına ve  ana öğünleri tamamlayıcı nitelikte olmasına özen gösterin.
  • Öğün planlamasını 2-2.5 saatte bir öğün olacak şekilde ayarlayın.
  • İştahsızlığı varsa  buna yol açan durumu belirleyip, çözmeye çalışın.
  • Çocuğun ağırlık ve boy artışına göre büyüme eğrisini takip edin. Gerekirse klinik değerlendirme talep edin.

Çocuk beslenmesi  ve ailelerin beslenme eğitimi  biz diyetisyenler  için geleceğe dair en büyük  kazanımdır. Bu sayıda ilk etapta beslenme davranış modellerinden bahsettim. İlerleyen zamanlarda çocuk beslenmesinde besin grupları ve porsiyonlarını da  paylaşacağım.

Daha sağlıklı  nesiller için bugün siz örnek olun…

Sevgiler.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı