Diziİsviçreisviçre

24 Kasım oylamaları. Kim, ne diyor?

İsviçreli seçmenler 24 Kasım tarihinde 4 konu ile ilgili federal oylamalar yapacaklar. Oylama konuları ile ilgili başlıklar ve detaylar şöyle;

Ulusal yolların genişletilmesi (Ausbau Nationalstrassen)

İsviçreli seçmenler 24 Kasım’da, ulusal yolların 2023’te genişletilmesi kararına ilişkin oy kullanacaklar.

Referandum 2023 yılında, Hükümet’in ulusal yolların genişletilmesi projesine karşı gündeme gelmişti.

Federal Hükümet, otoyol ağındaki darboğazları ortadan kaldırmak ve A1 otoyolunu Bern-Zürih ve Lozan-Cenevre kesimlerinde en az altı şeride genişletmek istiyor. Bu yeni altyapının maliyeti 4,9 milyar frank.

A1 otoyalu, İsviçre’nin doğusundan batısına kadar 410 kilometreden fazla bir uzunluğa sahip. Bu sadece ülkenin en uzun otoyolu değil, aynı zamanda en sıkışık otoyolu olarak da biliniyor. Federal İstatistik Dairesi’nin verilerine göre 2023 yılında bu güzergahta toplamda 16 bin 279 saatlik bir trafik sıkışıklığı yaşandı.

Oylama sorusu:

Ulusal yolların 2023’te genişletilmesi adımına ilişkin, 29 Eylül 2023 tarihli federal kararı kabul ediyor musunuz?

Kim, ne diyor?

Federal Hükümet ile Federal Meclis’in tavsiyesi

Federal Hükümet ile Federal Meclis’in bu oylama konusu için tavsiyesi “Evet” yönünde.

Nüfusun ve ekonominin gelişimini modern ve verimli bir ulaşım altyapısına bağlayan Federal Hükümet, demiryolu ve karayolu ağına sürekli olarak yatırımlar yapıyor.

Hükümet’e göre ulusal karayollardaki trafik 1990’dan bu yana iki kattan fazla arttı. Bu durum birçok yerde trafik sıkışıklıklarına neden oluyor. Bununla birlikte, kamyonlar ve arabalar köylerin ve yerleşim yerlerinin içinden geçen yollara yönelmek zorunda kalıyorlar.

Bu trafik durumunun nüfusun güvenliğini ve yaşam kalitesini düşürdüğünü düşünen Federal Hükümet ve kantonlar, trafik sorunu ile mücadele etmek için önlemler almakla yükümlüler. Bu yükümlülük, yolların genişletilmesi ile ulusal karayolu ağındaki darboğazların ortadan kaldırılmasını zorunlu kılıyor.

Federal Hükümet ile Federal Meclis’in otoban genişletme adımı altı otoyol genişletme projesini içeriyor. Batı İsviçre’de, A1 ekseni Le Vengeron GE – Coppet VD – Nyon VD, iki bölüm halinde yaklaşık 19 kilometrelik bir uzunluk boyunca her yönde üç şeride genişletilecek.

Almanca konuşulan bölgelerde yollar; Wankdorf-Schönbühl BE bölümü altı şeritten sekiz şeride, Schönbühl-Kirchberg BE bölümü ise dört şeritten altı şeride çıkarılacak. Shaffhausen’de bulunan Fäsenstaub Tüneli, Basel bölgesinde bulunan Ren Tüneli, St. Gallen’de bulunan Rosenberg Tüneli ikiye katlanacak.

Federal Hükümet bu projelere 4,9 milyar frank ayırdığını duyurdu. Projeler, ulusal yollardan elde edilen gelirler ve motorlu trafik araçları üzerinden finans edilecek.

Referandum komitesi ne diyor?

Yeşiller ve SP tarafından da desteklenen Referandum komitesi, referandum için gerekli olan 100 bin imzayı üç ay içinde topladı.

Referandum komitesine göre planlanan genişleme aşırı derecede pahalı iken, bunun için çok fazla arazi tahrip edilecek. Projeler, ekilebilir ve orman arazilerini, biyolojik çeşitliliği destekleyen alanları yok ederek doğal manzaralara zarar verecek.

Referandum komitesine göre Hükümet’in projesi ile mevcut trafik sorunları çözülmeyecek. Genişlemeler daha fazla trafiğe, daha fazla tıkanıklığa, daha fazla hava kirliliğine, gürültüye ve artan CO2 emisyonlarına neden olacak.

Yolların planlanan genişletilmesinin, İsviçre’nin Paris Anlaşması’nı onaylayarak belirlediği iklim hedefleriyle uyumsuz olduğunu da düşünen referandum ittifakı, Şu anda İsviçre’deki CO₂emisyonlarının üçte birinden karayolu trafiğinin sorumlu olduğunu vurguluyor.

Komite, ihtiyaç duyulan şeyin, orantılı bir trafik planlamasınını yapılması olduğunu vurguluyor.

Kira hukuku: Alt kiralama (Mietrecht: Untermiete)

İsviçreli seçmenler borçlar kanununun (Kira Kanunu: Devren kiralama) değiştirilmesi hakkında da oy kullanacaklar. Referandum Federal Meclis’in önerisine karşı gündeme geldi.

Oylama sorusu:

29 Eylül 2023 tarihli, Borçlar Kanunu’nda (Kira Kanunu: Devren kiralama) yapılan değişikliği kabul ediyor musunuz?

Kiracılar ülkesi olarak bilinen İsviçre’de, nüfusun yaklaşık %60’ı kiralık bir mülkte yaşıyor. Bu oran Avrupa ülkeleri ortalamasına göre oldukça yüksek. İsviçre’de pek çok kişi ev sahibi olmak isterken finansman seçenekleri engellerle dolu. Arzın oldukça kıt olduğu ülkede fiyatlar da çok yüksek. Özellikle de kira fiyatlarında son 18 yılda adeta patlamalar yaşandı.

Bir yanda çok sayıda kiracı, diğer yanda da daha az mal sahibi bulunuyor. Arada, iki taraf arasındaki ilişkileri düzenleyen bir kira kanunu bulunuyor.  Bu Kira kanunu sıklıkla ayrıntılara girerken, maliyete dayalı kiralar da belirler. Bunda piyasanın da bir rolü bulunuyor. Özellikle de birçok kentsel alanda kiraların patlamasına neden olan konut sıkıntısı…

Bu nedenle kiracı dernekleri kiracılar için daha iyi korumalar talep ediyorlar. Ancak Federal Meclis’in geçen yıl, kira yasasında ev sahiplerinin yararına olan ve sağcı partiler tarafından başlatılan iki kira kanunu değişikliğini kabul etmesine engel olunamadı.

Güncel düzenlemelere göre İsviçre’de, kiracıların dairelerini veya evlerinin odalarını alt kiraya vermelerine izin veriliyor. Benzer durum iş yerleri için de geçerli.  Ancak kimi zaman ev sahibinin gerekli onayı olmaksızın, alt kiracılara (Untermieter) verilecek olan daire, oda ya da iş yeri daha yüksek bir bedelle kiraya verilebiliyor.

Federal Meclis aldığı bir kara ile, bu tür suistimallerin önlenmesini ve Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelerin değiştirilmesini istiyor. Buna göre; gelecekte evleri, odaları ya da iş yerlerini başkasına kiraya vermek isteyen kiracıların ilgili talebi ev sahiplerine yazılı olarak iletmeleri gerekecek.  Bu tür kiralamalar için ev sahiplerinin yazılı izinlerinin alınması da şart.

Ev sahibi, alt kiralamaların iki yıldan fazla sürmesi durumunda bu kiralamayı reddedebilecek. Kiracıların alt kiralamaya ilişkin yükümlülükleri ihlal etmelerii durumunda ev sahipleri yazılı ihtarda bulunabilirler.  Yazılı ihtarın dikkate alınmaması durumunda ev sahipleri 30 gün önceden bildirimde bulunarak kira sözleşmesini feshedebilecekler.

Kim, ne diyor?

Federal Hükümet ile Federal Meclis’in tavsiyesi

Federal Hükümet ile Federal Meclis’in tavsiyesi “Evet” yönünde.

Kanun değişikliğiyle devren kiralamadaki suistimallerin önlenmesi amaçlanıyor. Buna göre, kiralık konut piyasasındaki gelişmeler ve online platformların yaygınlaşması daha fazla suistimallere yol açıyor.

Federal Hükümet ile Federal Meclis bu düzenlemeye rağmen, kiracıların alt kiralama haklarının bulunduğunu vurguluyorlar.

Referandum komitesi ne diyor?

Referandum Kiracılar derneği, Yeşiller ve SP tarafından da destekleniyor. Referandum komitesine göre teklif, devren kiralamayı büyük ölçüde kısıtlıyor. Bu düzenleme yüz binlerce kişiyi etkileyecek. Düzenleme kiracıların korunmasına yönelik büyük bir saldırının parçası. Buna ek olarak, gelecekte önemsiz meseleler nedeniyle alt kiracıların keyfi çıkarılma riskleri de bulunuyor.

Bu durum, sözleşmelerin daha kolay iptaline, ardından da kiraların daha fazla artırılmasına neden olacak.

Kira hukuku: Kişisel kullanım nedeniyle fesih (Mietrecht: Kündigung wegen Eigenbedarfs)

 İsviçreli seçmenler, Borçlar Kanunu’nda 29 Eylül 2023’te yapılan değişiklik (Kira Kanunu: kişisel kullanım için fesih) yönünde oy kullanacak. Referandum Federal Hükümet’in bir önerisine karşı gündeme geldi.

Oylama sorusu:

29 Eylül 2023 tarihli, Borçlar Kanunu’nda (Kira Kanunu: Kişisel kullanım fesih) yapılan değişikliği kabul ediyor musunuz?

Borçlar Kanunu’nda, kiralanan daire veya iş yeri sahiplerinin bunları hızlı bir şekilde kendilerinin kullanabileceği yer alıyor.

Bu kişisel kullanımlar özellikle de üç durumda rol oynuyor; ilk olarak, bir mülk satın alan herkesin, daireler için üç ay, iş yerleri için altı ay olan yasal ihbar süresiyle kiracılara bildirimde bulunmasına izin verilir.

İkinci olarak, mal sahipleri, kiracı ile yaşanan hukuki bir anlaşmazlık sonrasında, geçerli olabilecek üç yıllık bloke süresi içerisinde, kendi kullanımları için sözleşmelerini feshedebilirler.

Üçüncüsü, kişisel ihtiyaçlar zor durumlarda kira uzatımıyla bağlantılı bir rol oynuyor. Bu durum kiracıların fesih sonrasında dairede veya işyerinde daha uzun süre kalmalarını sağlar.

Günümüzde kişisel kullanım zorunluluğu oldukça katı iken, kullanım zorunluluğunun acil olması gerekiyor.  Yeni düzenlemeyle birlikte kişisel ihtiyaçların önemli ve güncel olması yeterli. Mal sahibi kişisel kullanım zorunluluğu daha iyi ispatlayabilirken, buna ek olarak sözleşmeyi daha kolay feshedebilir.

Yeni düzenleme aynı zamanda kiralama sürelerinin de kısalmasına da yol açıyor.

Kim, ne diyor?

Federal Hükümet ile Federal Meclis’in tavsiyesi

Federal Hükümet ile Federal Meclis bu oylama için “Evet” denilmesini tavsiye ediyor.

Mülkiyetin korunması Federal Hükümet ile Federal Meclis için önemli bir değer. Ev ya da iş yeri sahipleri gerektiğinde bunları hızlı bir şekilde kullanabilmelidir.

Düzenleme ev ya da iş yeri sahiplerinin kendi ihtiyaçlarını talep etmelerini kolaylaştırıyor. Bu sayede, uzun süren yasal işlemler daha da kısaltabilecek.

Referandum Komitesi ne diyor?

Referandum Komitesi düzenlemeye “Hayır” denmesini tavsiye ediyor.

Referandum komitesi, kişisel kullanım nedeniyle fesih işleminin bugün zaten mümkün olduğunu vurguluyor. Komiteye göre yeni düzenleme, kiracıların ihbarda bulunmalarını ve daha sonra kiraları daha da artırmalarını kolaylaştırmaya hizmet edecek. Bu düzenlemenin, kiracıların korunmasına yönelik büyük bir saldırının parçası olduğu dile getiriliyor.

Sağlık hizmetlerinin tek tip finansmanı (Einheitliche Finanzierung der Gesundheitsleistungen)

İsviçreli seçmenler 24 Kasım’da, Federal Sağlık Sigortası Yasası’nda (KVG) (Yardımların Tekdüze Finansmanı) 22 Aralık 2023’te yapılan değişiklik için oy kullanacaklar.

Oylama sorusu:

Federal Sağlık Sigortası Kanunu’nda (KVG) (Yardımların Birlikte Finansmanı) yapılan 22 Aralık 2023 tarihli değişikliği kabul ediyor musunuz?

İsviçre’de zorunlu sağlık sigortası kapsamındaki hizmetler eşit şekilde finanse edilmemekte.  Güncel olarak sağlık sigortaları, ayakta tedavi masraflarını (doktorun muayenehanesinde, terapistin muayenehanesinde veya geceleme olmadan hastanede) öderler.

Yataklı tedavilerde (hastanelerde gecelemeli), kanton masrafların en az % 55’ini, evde veya bakım evindeki bakım hizmetlerinin ise neredeyse yarısını karşılar. Geri kalanı ise sağlık sigortaları tarafından karşılanır.

Ayakta tedavi tıbbi olarak daha mantıklı ve genel olarak daha ucuz olsa bile, hastalar gereksiz yere çoğunlukla yatılı olarak tedavi ediliyorlar.

Federal Meclis, Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yaparak, tüm zorunlu sağlık sigortası hizmetlerinin sağlık sigortası şirketleri ve kantonlar tarafından ortaklaşa finanse edilmesine karar verdi.

Yeni düzenlemeye göre artık kantonlar tüm hizmet maliyetlerinin en az %26,9’unu, sağlık sigortası şirketleri ise maksimum %73,1’ini karşılayacak.

Bu tek tip finansmanın amacı sahte teşvikleri azaltmak. Ek olarak ayakta tedavi dahilinde, doktorlar, terapistler, hemşireler ve eczacılar arasındaki işbirliğini teşvik etmek.

Kantonlar ve sağlık sigortası şirketleri tüm hizmetleri birlikte finanse ettikleri için, tıbbi açıdan en mantıklı ve en ucuz tedavinin desteklenmesine daha fazla ilgi duyuyorlar.

Bu düzenlemenin aynı zamanda prim ödeyenlerin yükünü hafifleteceği de dile getiriliyor.

Kim, ne diyor?

Federal Hükümet ile Federal Meclis’in tavsiyesi

Federal Hükümet ile Federal Meclis’in tavsiyeleri “Evet“ denilmesi yönünde.

Federal Hükümet ile Federal Meclis’e göre tek tip finansman, sağlık sistemindeki maliyet artırıcı etkenleri azaltacak. Düzenleme ayakta tedaviyi teşvik ederken, hastanelerde gereksiz kalışların önlenmesine yardımcı olacak. Bu durum tıbbi bakımın kalitesini artırırken, maliyetlerden önemli tasarruflar elde edilecek.

Öneri kantonlar tarafında da destekleniyor.

Referandum komitesi ne diyor?

Oylamada “Hayır” oyu kullanılmasını tavsiye eden Referandum komitesine göre bu reform sağlık sigortası şirketlerine, sağlık sistemi üzerinden çok fazla kontrol sağlacak.

Nüfusu daha da yüksek primler ödemeye de zorlayacak olan bu reform iki sınıflı tıbbı teşvik ederken, evde bakım ile bakım evlerindeki hizmetlerin azaltılmasını, maliyetlerin daha da yükselmesini hızlandıracak. Bakım personeli üzerindeki baskı artarken, bakımın kalitesi de düşecek.

AD Consultancy

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı